UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde bulunan, Osmanlı’nın en büyük mabetlerinden olan Selimiye Camii’nin hemen yanı başında ki tarihi Taşodalar’ın içerisinde yapılan onarımda günümüz malzemelerinin kullanılır olması tarihe ihanet olarak nitelendirildi.
Taşodalar, 600 yıldan beri kayıtlarda bu isim ile anılırken, Eski Osmanlı Sarayı’na ait Taşodalar’da, 29-30 Mart 1432 yılında Fatih Sultan Mehmet doğdu. 10 odası bulunan tarihi yapı daha sonraki yıllarda restorasyonlar ile günümüzde kullanılan haline getirildi. Dönemin padişahı 2. Selim tarafından Mimar Sinan’a yaptırılan Selimiye Camii’de bu yapıya komşu oldu. Bununla birlikte yapı günümüzde daha da cazip hale geldi.
OTEL OLARAK KULLANILDI
Taşodalar, son yıllarda 10 odası ve Selimiye manzaralı bahçesi ile gözde bir mekan haline geldi. Tarihe büyük ilgi duyanların uğrak yeri haline gelen Taşodalar, yıllardan beri özel sektör tarafından otel olarak işletildi.
Son olarak kısa adı GTİ olan Gümrük Ticaret İşletmelerine devri yapılan Taşodalar, cazibesini bugüne kadar hiç yitirmedi. Özellikle yurt içi ve yurt dışından gelen turistlerin tercih ettiği bu tarihi yapı kimileri tarafından “Fatih Sultan Mehmet’in doğduğu ev” diye tanıtılmasının ardından adından sıkça bahsedilmeye başlanmasına neden oldu. Kısa sürede popüler olan Taşodalar, özellikle fotoğraf sanatçılarının da ilgisini çekti ve kısa süre için de dünya çapında tanınır hale geldi.
TARİHİ BİNAYA İHANET Mİ EDİLİYOR?
1453 yılında Edirne Sarayı’ndan ordusu ile birlikte hareket ederek İstanbul’u fethedip bir çağı kapayıp, yeni çağı açan Fatih Sultan Mehmet’in doğduğu Taşodalar’ın iç bölümünde yapılan onarımlar tepkilere yol açıyor.
Osmanlı döneminde Horasan Harcı ve sıvalarının kullanıldığı, duvarlarının taş kullanılarak örüldüğü Taşodalar’ın onarımında günümüz teknolojisinin malzemeleri kullanılıyor.
Eskiyen duvarlar aslına uygun olarak yapılmaya çalışılırken, işi yapan Sinba İnşaat firmasının duvarları günümüzdeki inşaatlarda kullanılan tuğla ile örmesi tarihe ihanet olarak nitelendirildi. Buranın aslına uygun malzemeler ve orijinal taşlar kullanılarak restora edilmesi gerektiği ifade ediliyor.
Edirne’de bir çok tarihi yapıda restorasyon çalışmaları sürürken, hepsinde Osmanlı dönemine uygunluğa önem veriliyor. Osmanlı’nın zamanında duvarlar taşlarla örülürken, restorasyonu yapılan yapılarda buna özen gösterilmesi dikkat çekiliyor.
Edirne’nin gözbebeği, ülkemizin en önemli eserlerinden biri olan Taşodalar’da “tarihe saygısızlık” yapılarak restorasyonda günümüz malzemelerinin kullanılmasına kimin izin verdiği ise merak ediliyor.
