Edirne Baro Başkan Vekili Av. Aygün Ulubey Ergüden, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin, tutuklu Hatay Milletvekili Can Atalay için “hak ihlali” kararı veren Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmasını hukuka olan inancı telafisi imkansız şekilde zedelediğini, bu kararın Türk Hukukuna tarihi bir utanç olarak kazındığını ve unutulmayacağını söyledi.
Anayasa Mahkemesi’nin Can Atalay için ‘seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ile kişi hürriyeti ve güvenliği haklarının ihlal edildiğine dair verdiği karar’ sonrası, Yargıtay tarafından Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunulması ülke genelinde avukatların tepkisini topladı. Yargıtay’ın bu kararının kabul edilemez olduğunu belirten Edirne Baro Başkan Vekili Av. Aygün Ulubey Ergüden “Bu karar: hukuka olan inancı telafisi imkansız şekilde zedelemiştir. Bu karar Türk Hukukuna tarihi bir utanç olarak kazınmıştır ve unutulmayacaktır. Yargıtay 3. Ceza Dairesinin Anayasa Mahkemesi kararını tanımayı reddetmesi, hukukun temel ilkelerine ve Anayasanın üstünlüğüne yönelik ciddi bir meydan okumadır” ifadelerini kullandı.
“TÜRK HUKUKUNDA TARİHİ BİR UTANÇ VE ANAYASANIN ÜSTÜNLÜĞÜNE YÖNELİK CİDDİ BİR MEYDAN OKUMADIR”
Edirne Baro Başkan Vekili Av. Aygün Ulubey Ergüden ” Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının temel ilkeleri, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye ve insan haklarına sıkı sıkıya bağlı bir toplumun temel taşlarıdır. Bu çerçevede, Edirne Barosu olarak Hatay milletvekili seçilmekle birlikte cezaevinde tutulan Av. Can Atalay’ın hukuki mücadelesini yakından takip etmekteyiz. Anayasa Mahkemesinin Hatay milletvekili Av. Can Atalay’ın seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ile kişi hürriyeti ve güvenliği haklarının ihlal edildiğine dair verdiği karar ile başlayan süreç, hukukun üstünlüğünü ve demokratik değerleri koruma adına önemli bir kilometre taşı olmuştur. Bu karar ile Anayasa Mahkemesi bağımsız ve tarafsız bir yargının gerekliliğini bir kez daha vurgulamış, insan haklarının her şeyin üzerinde tutulması için kılavuzluk etmiştir. Ancak: 08.11.2023 tarihinde Yargıtay 3. Ceza Dairesi; tüm hukuk camiası için şok etkisi yaratan Anayasa Mahkemesinin kararına uymama ve Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunulmasına yönelik kararını açıklamıştır. Bu karar hukuken kabul edilemez olmanın yanında hukuk güvenliğinin ortadan kalktığını göstermiştir. Bu karar: hukuka olan inancı telafisi imkansız şekilde zedelemiştir. Bu karar Türk Hukukuna tarihi bir utanç olarak kazınmıştır ve unutulmayacaktır. Anayasamızın 153’üncü maddesi Anayasa Mahkemesi kararları yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzelkişileri bağlar” der. Bu hüküm bu kadar açıkken Yargıtay 3. Ceza Dairesinin Anayasa Mahkemesi kararını tanımayı reddetmesi, hukukun temel ilkelerine ve Anayasanın üstünlüğüne yönelik ciddi bir meydan okumadır” dedi.
“ANAYASA MAHKEMESİ’NİN VERDİĞİ KARARI YERİNE GETİRİLMESİNİ TALEP EDİYORUZ”
Yargıtay 3.Ceza Dairesi’nin skandal tutumunu kınadıklarını, Anayasa Mahkemesi’nin kararına saygı göstererek uyumakla mükellef olduğunu hatırlatan Ergüden “Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığına, insanın temel hak ve özgürlüklerinin korunması ilkesine zarar veren bu tutum, demokratik bir hukuk devleti idealine ve en önemlisi neferleri olduğumuz adalete olan inancımızı sarmıştır. Anayasa Mahkemesinin aldığı kararlar, sadece bireysel davalar olarak görülmemelidir. Bu kararlar aynı zamanda insan haklarının güvencesidir. Ulusal ve uluslararası hukukun temel taşlarıdır. Bu çerçevede Anayasa Mahkemesi Anayasanın üstünlüğünü ve temel hakları koruma misyonu taşıyan kritik bir kurumdur. Tüm mahkemeler de, demokratik değerleri, hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını esas alarak yalnız adalete hizmet etmelidir. Yargıtay 3. Ceza Dairesinin, Anayasa Mahkemesi kararını hiçe sayan tutumu, Anayasanın üstünlüğüne ve Anayasal güvence altındaki tüm hak ve ilkelere yapılmış bir saldırı anlamına gelmektedir. Edirne Barosu olarak, Anayasa Mahkemesinin, yalnızca Anayasanın üstünlüğünü esas alarak temel hak ve özgürlükleri korumak adına verdiği bu önemli kararın gereğinin derhal yerine getirilmesini talep ediyoruz. Yargıtay 3. Ceza Dairesinin bu skandal tutumunu kınıyor ve Anayasa Mahkemesi kararına saygı göstererek uymakla mükellef olduğunu hatırlatıyorum. Anayasa Mahkemesinin, insan hakları, hukukun üstünlüğü ve demokratik değerlerin korunması adına taşıdığını önemi bir kez daha hatırlatarak, meslek kanunumuzun bize yüklediği sorumluluk ile tüm yargı organlarını bu ilkelere bağlı kalarak görevlerini yerine getirmeye davet ediyoruz. Yargıtay Yüksek Disiplin Kurulu Başkanlığına; Yargıtay 3. Ceza Dairesi başkan ve üyeleri hakkında disiplin soruşturması açılması talebimizi ileteceğimizi ve sürecin takipçisi olacağımızı bildiriyor; Ve bugün 10 Kasım’da Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ü ebediyete uğurlamanızın üzerinden geçen 85 yılın ardından bizler, emanet aldığımız cumhuriyetin gereklerine uygun olarak insan haklarına, hukukun üstünlüğüne ve demokratik değerlere olan inancımızı yitirmeksizin, adaletin sağlanması için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizi kamuoyuna duyuruyoruz” şeklinde ifade etti.
