featured

09.05 Atatürk için Ölümsüzlük Saati…

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ebediyete intikalinin 82’inci yıl dönümünde Edirne’de de törenle anıldı.

Saatler 09.05’i gösterdiğinden hayat adeta dururken, sürücüler araçlarından inerek saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu.  Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının  82. Yıl dönümünde saatler 09.05’i  gösterdiğinde  tüm ülkede  hayat durdu. 10 Kasım 1938 yılında Türkiye’yi yasa boğan Ata’nın ölümü 82 yıl sonra yine tüyleri diken diken edercesine hissedildi. Atatürk anıtına çelenk sunumunun ardından saat 09.05’te sirenlerle beraber tüm yolda yürüyenler, işinde çalışanlar, araçlarında bulunan Edirne Halkı Ata’sı için saygı duruşuna geçti. Daha sonra İstiklal Marşı okundu.

Anıtta gerçekleştirilen törene Edirne Valisi Ekrem Canalp, Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, Cumhuriyet Başsavcısı Fatih Karabacak, Garnizon Komutanı Tuğgeneral Mehmet Cihanoğlu, Trakya Üniversitesi Rektörü Erhan Tabakoğlu, Edirne Baro Başkanı Alper Pınar, kurum müdürleri, siyasi parti temsilcileri ve STK temsilcileri  katıldı.

“TÜRK MİLLETİ O’NU ANMAKTADIR”

Günün anlam ve önemi için konuşmasını yapan Maliye Teğmen Adem Topal “Dünya devletlerinin çağın en büyük devlet adamı, kudretli Bir komutan ve asker olarak kabul ettiği eşsiz lider, asil Türk milletinin yüce atası, ordumuzun ebedi başkomutanı, cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Aramızdan ayrılarak ebediyete intikal edişinin 82’nci yıl dönümünde kendisini büyük bir özlem, saygı, minnet ve rahmetle anıyoruz. Bugün, bütün Türkiye, bütün yüce Türk Milleti bir sükut içinde o’nu sevgi ve saygıyla anmaktadır. Doğadaki tüm canlılar gibi insanoğlunun da yaşamının bir sınırı vardır. Ancak bazı İnsanlar vardır ki yaşamları boyunca yaptıkları eserlerle, İnsanlığa yapmış oldukları hizmetlerle yaşamlarından sonra da varlıklarını sürdürürler. İşte bu insanlardan biride ölüme meydan okuyan, öldükten sonra da yaşayan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür. Dünya tarihi, çağlar boyunca üstün nitelikli askerlerin ve yüksek nitelikli devlet adamlarının hayatlarını dile getirir. Fakat askerlik ve devlet adamlığı nitelik ve yeteneğini, bir bütün olarak kendi kişiliğinde toplamış bulunan, pek az örnek insanın varlığından söz eder.

Atatürk, milli mücadelede; milli birliği temin eden eşsiz bir lider, muharebe meydanlarında efsanevi bir komutan, devlet kuran büyük siyaset adamı, milletin çehresini değiştiren kudretli bir inkılâpçıdır. Bu vasıflarıyla, insanlık tarihinin tanıdığı en büyük devlet adamlarından biri olduğuna şüphe yoktur. Conk bayırında askerlerine “Size ben taarruz emretmiyorum. Ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler ve kumandanlar gelecektir.” Emrini vermesi ve emrinin tereddütsüz yerine getirilmesi, Atatürk’ün komutanlık ve askerlik vasıflarının bir göstergesidir. Atatürk, milletin tarihî seyrini değiştirebilecek üstün meziyetleri sayesinde, memleketi, askeri ve siyasi zaferlerle uçurumun kenarından kurtarmıştır. Dünya tarihinde, her türlü imkansızlığa rağmen inandığı fikri tatbik sahasına dökmüş, “ya istiklal, ya ölüm!” Parolası ile bir milli mücadele kazanmış, arkasından yepyeni hüviyette çağdaş bir millet ve devlet yaratmayı başarmış devlet adamı azdır. İçinde bulunduğu şartları değerlendirmede engelleri ortadan kaldırmada gösterdiği büyük başarı Atatürk’ün ayrı bir özelliğini teşkil etmektedir. Diyebiliriz ki Atatürk, Türk toplumunda sadece çağdaşlaşma gereğini gördüğü için değil, bu çağdaşlaşmayı en kısa zamanda gerçekleştirecek yolu gösterdiği için ve nihayet çağdaşlaşmaya engel olan etkenleri cesaretle bertaraf ettiği için büyüktür. Esasen modern Türkiye’nin kurucusu sıfatını da işte bu büyüklüğünden almaktadır.

“BAYRAK BİR MİLLETİN BAĞIMSIZLIK ALAMETİDİR, DÜŞMANINDA OLSA SAYGI GÖSTERMEK GEREKİR”

Büyük nutkun sonlarında, Türk Gençliği’ne hitaben çizdiği tablo aslında kendisi mücadeleye atıldığı zaman memleketin içinde bulunduğu tablodur. Atatürk en güç şartlar altında bile her şeyin bitti zannedildiği bir zamanda dahi, Türk Milleti’ne güven hissinin kaybolmaması gerektiği gerçeğini ispatlamış bir Milli Kahramandır. Giriştiği mücadelenin başından sonuna kadar Türk Milleti’inin yüksek vasıflarına güvenmiş, kazanılan her türlü zaferin, milletin eseri olduğunu söylemiştir. Bütün teşebbüslerinde millet sevgisine dayanmış, kudretli kişiliği ve gerçeği sezişe dayanan ikna kuvvetiyle kitleleri sürüklemiş, milli kurtuluşa bayrak olan fikirleri, görüşleri ve ölmez eseriyle, tesirleri memleket sınırlarını aşmış, mazlum milletlerin bağımsızlık ve hürriyet mücadelesinde manevi kuvvet olmuştur.

Atatürk’ün insanlık değerlerine içten ve büyük saygısı vardır. O, bütün insanlığın asırlar boyu övdüğü ve övündüğü meziyetleri üstün kişiliğinde toplamıştır. Hayatı boyunca gösterdiği davranışlar bu meziyetleri sergilemektedir. Şöyle ki: Muzaffer başkomutan olarak izmir’e girdiği gün, önüne serilen düşman bayrağını; “bayrak bir milletin bağımsızlık alametidir; düşmanın da olsa saygı göstermek gerekir!” diyerek, onu yerden kaldırtan, bir milleti hürriyet ve bağımsızlığa kavuşturan büyük eserinin haşmeti karşısında, memleketin büyük sanatkârları, şairleri, tiyatro sanatçıları elini öpmek istedikleri zaman “sanatkâr el öpmez; sanatkârın eli öpülür!” Cevabını veren, çanakkale şehitleri töreninde, harpte ölen diğer millet askerleri için. “bu memleketin toprakları üzerinde kanlarını döken Kahramanlar! Burada bir dost vatanın toprağındasınız. Huzur içinde uyuyunuz!” Diyen büyük Atatürk; gerçekten insan sevgisinin ve insanlık idealinin kolay erişilemeyecek bir Örneğidir. Bu davranışlar, belki de insanlık tarihinde eşi olmayan bir şekilde o’nun büyüklüğünü, o’nun engin hoşgörüsünü simgelemektedir. “Yurtta barış, dünyada barış” ilkesi, Atatürk için dünyamızda yaşayan bütün insanları birbirine daha çok yaklaştırmak, daha çok sevdirmek yolundaki çabaların bir parçasıdır.

“1938 ASLA ÖLÜM TARİHİ OLAMAZ”

1881 Atatürk’ün doğum tarihidir. 1938 ise asla ölüm tarihi olamaz. Bu tarih ancak bir fani vücudun dünyayı gözlerini bu dünyaya yumduğu tarihtir. Bu iki tarih arasındaki hayatı ise sanki bir destandır. Bir efsanedir. Bir ömür ki, senelerin değil şahikaların silsilesidir. İlke ve devrimleri zaman ufkunun ötesine ulaşan, değerli Düşünceleri ile her an yolumuzu aydınlatan, ‘tüm zorluklar Karşısında bizlere mücadele etme, kendine güvenme, başarma azim ve gücü veren ebedi başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’ün fikirleri ve bıraktıkları ile daima bizimle birlikte olacağına yürekten inanıyoruz. Türk silahlı kuvvetleri mensupları olarak, yüreğimizde taşıdığımız vatan ve millet sevgisi, barış ve güvenliğin teminatı caydırıcı gücümüz ve üstün disiplin anlayışımızla görevimizin başında ve asil milletimizin hizmetindeyiz. Eşsiz kahraman, büyük önder Atatürk’e, olan sevgimiz, Saygımız ve minnetimiz her geçen gün artarak sonsuza kadar sürecektir. Kurduğu cumhuriyeti sonsuza dek yaşatacağız. Onun aziz hatırası önünde bir kez daha saygıyla eğiliyoruz”dedi.

ATATÜRK ODASINA ZİYARET

Anıt önündeki törenin ardından, Vali Canalp ve diğer protokol üyeleri Belediye Başkanlığına geçerek Atatürk Odasını ziyaret ettiler. Belediye Başkanı Recep Gürkan, Vali Canalp ve diğer protokol üyelerini kapıda karşıladı. Karşılamanın ardından  Atatürk Odasına geçildi ve burada Vali Canalp anı defterine duygularını yazarak imzaladı.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
09.05 Atatürk için Ölümsüzlük Saati…

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

Giriş Yap

Edirne Postası - Edirne Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!