featured

19 Göçmenin ölümü ile ilgili Edirne Barosundan Atina ve Selanik Baro Başkanlıklarına Mektup…

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Edirne Baro Başkanı Tacettin Sivrikaya, İpsala’da Yunanlılar tarafından  kıyafetleri alındıktan sonra geri itilmesi sonrası donarak ölen göçmenler için Atina ve Selanik Baro Başkanlarına mektup yazacağını ve Avrupalı yetkilileri Edirne’de insana verilen değeri görmeleri için davet etti. Yunanistan sınırından geçmek isterken orada bulunan Yunanlılar tarafından kıyafetleri alınarak geri itilen göçmenlerden donarak hayatını kaybedenlerin sayısı 19’a yükseldi. Bu vahim insanlık olayının ardından Edirne Barosu’nda basın açıklaması düzenleyen Başkan Sivrikaya kanının donduğunu, Avrupalı yetkililerin Edirne’ye gelerek hem gurur duyulan göç İdaresi’ni hem sınırda yaşanılan insanlık dramını incelemelerini istedi. Pandemide çip takılacak spekülasyonlarını hatırlatarak, göçmenlere yapılan zulümde gözlerini kapatıp kulaklarını tıkayanlara çip takıldığını söyleyen Sivrikaya “ Sonra diyorlar ki bize bilmem kim çip takacak. Zaten size çip takılmış, bütün insani duygularınız kenara atılmış. Sonra diyorlar ki çip takılacak. İlla başınıza gelmesini mi bekliyorsunuz”şeklinde sözlerine yer verdi.

“KANIM DONDU”

Edirne Baro Başkanı Tacettin Sivrikaya “ dün maalesef unutmuş olduğumuz insanlığımızı birkaç günlüğüne hatırladık. Beni bir meslektaşım uyardı, basına bir haber düştü dedi. Haberi okuyunca kanım dondu. Belkide sayının 12 göçmen olması bizi şok etti. Esasında defalarca birer, ikişer sanki onlar insan değilmiş gibi sadece iki göçmen ölmüş diyerek üzülüp, işimize gücümüze devam ettik. Ama sayının 12 olması, kışın ortasında yumuşak tabirler geri itme, sanki çocuklar oyun oynuyor birbirini itiyor. Yıllarca yumuşattığımız bir tabirle 22 tane insan kış ortasında ülkenin sınırını çizen nehrin içine atılmak suretiyle üzerlerindeki kıyafetler, ayaklarındaki botlar alınarak bu kötü muamele falan değil. Bu açıkça işkence. İşkenceye maruz bırakılmak suretiyle ölüme terk ediliyor. Maalesef bizim güvenlik güçlerimiz 11 önce 1 tanesi de hastanede olmak üzere 12 tane insanın, ve şu anda ıstırabını çekiyorum ve bu insanların ismini dahi bilmiyorum. Edirne Barosu başkanı olarak ulaşabildiğimiz sadece sayıları. 12 tane insanı hangi uyruk, hangi milletten onu da bilmiyorum. Ama öğreneceğiz. Bunları şu an bilmemek dahi çok acı. Bizi yeterince ıstıraba sevk ediyor. Bizim çok değerli Mülteci Hakları Komisyonu Başkanımız Av. Anıl Yaşagör’de irtibata geçtim. Keşan’da meslektaşlarımızla irtibata geçerek hayatta kalan 10 tane hukuki göçmenle ilgili olarak ne yapabiliriz, bunların çalışmasına başladık. Ardından ilk aklıma gelen basın mensupları oldu, sizlerle seslenmek istedim” dedi.

“AVRUPALI YETKİLİLER EDİRNE’YE GELİP İNSAN HAKLARI NEDİR GÖRSÜNLER”

Edirne’deki İl Göç İdaresi’nin mükemmel bir tesis olduğunu Avrupalı yetkililerin sorun çözüm, insani değer, insani müdahalenin ne olduğunu görmeleri ve öğrenmeleri konusunda davet eden Sivrikaya  “Buradaki amacımız yıllardır göçle, göçmenlerle ilgili problemler yaşanıyor. Bizim Meriç Nehri’nde bir sürü insanı kaybettik. Unutmayalım bu insanların her biri bir can. Ve her birinin yakını, çocuğu, annesi, babası var. Ülkelerini terk ediyorlar bizle ne işleri var, bunları tartışmanın yer zamanı değil. Bunları toplumbilimciler, sosyologlar, politikacılar, hukukçular hep beraber tartışabiliriz. Avrupa’daki diğer ülkelerle bir araya gelip bu soruna sağlıklı çözümler bulabiliriz. Bilim ülkemizde de geri gönderme ve göç idaresi merkezleri var. Meslektaşlarım bununla ilgili faaliyetlerde bulunuyorlar. İçişleri Bakanlığı ile de çoklu baro tartışmaları sırasında karşı karşıya geldik. Ancak bu bizim bir gerçeği söylememizi engellemez. Edirne’de göç idaresi var. Ben Edirne Valisi Sayın Ekrem Canalp’e, Göç İdaresi Müdürü Musa Aşılıoğlu’na çok teşekkür ederim. Orayı ziyaret ettik. Avrupalı yetkililer gelsinler, görsünler. İnsan hakları nedir, insani müdahale nedir, göç problemi ile nasıl mücadele edilir veya sorun nasıl çözülür öğrensinler. Mükemmel bir tesis. Bu tesisten geri gönderme işlemi bizde de var. Bizde bazı insanları ülkelerine geri gönderiyoruz. Ancak uçakla, otobüsle. Kendilerine hukuki haklarını kullanabilmeleri için standart sağlanarak . Göç idaresinden avukat isteniyor. Anında avukat görevlendiriyoruz. Gideceği ülkede sorun yaşayacaksa o geri gönderme işlemi iptal ediliyor. Biz böyle bir uygulamanın içinden geliyoruz. Ancak Avrupa’nın ortasında dünyanın gözü önünde Yunanistan’ı suçlama gayem yok, muhtemelen Yunanistan’ın adli makamları soruşturma yapacaklardır. Sorumluları bulup cezalandırmada yapacaklardır. Ben Yunanistan’da avukatlık yapan meslektaşlarıma seslenmek istiyorum. Ne olursunuz kıymetli meslektaşlarım, hukukçu hangi ülkede yaşıyorsa yaşasın, bulunduğu ülkede tüm hukuksuzluklara karşı, insan hakkı ihlallerine karşı mücadele eden, dik duran insandır. Biz böyle bir meslek grubunun üyesiyiz. Ne olur ülkenizdeki bu tip uygulamalara karşı adli ve idari soruşturmaların takipçisi olun. Hesabını sorun. Yunanistan Halkı’na seslenmek istiyorum, Yunan medeniyeti adı altında gerek sanatı, gerek mitolojisi, felsefesi ile dünyada yeri olan medeniyet. Bu medeniyetin evlatları buna gözlerin kapayamaz, kulaklarını tıkayamaz. Lütfen bu duruma müdahale edin. Politikacıların belki kısır kavgası, belkide politik çıkarlar tartışmayı başka yere götürüyor olabilir. Ama bilim insanları, sağlıkçılar, hukukçular bir araya gelerek bu göç meselesinin sağlıklı bir çözüme kavuşmasını sağlayabiliriz”dedi.

“SELANİK VE ATİNA BARO BAŞKANI’NA MEKTUP YAZACAĞIM”

Yunanistan Baro başkanlarını sorunu yerinde görmeleri için Edirne’ye davet edeceğini dile getiren Sivrikaya “2020 yılı Mart ayında meslek büyüğümüz İstanbul Barosu Başkanı Av. Mehmet Durakoğlu Atina Barosu Başkanı’na mektup yazmıştı. Yine pandemi öncesi göçmen kriziyle karşı karşıya kalmıştık, göçmenler sınırına yığılmıştı. Biraz da bu bize yön verdi. Bende Selanik Baro Başkanı’na Atina Baro Başkanı’na yönetim kurulunda alacağımız karar ve sunacağımız metinle bir mektup yazmak istiyorum. Bu meselenin çözümü için kendilerini göreve davet edeceğim. Özellikle Edirne’ye davet edeceğim. Gelsinler sorunu yerinde görsünler. Bizim Meriç, Tunca Nehri’ni, Bulgaristan, Yunanistan sınırını yerinde görsünler, göçmenlerin yaşadığı zulmü görsünler. Gurur kaynağımız Edirne Göç İdaresi ve geri gönderme merkezini görsünler. Bulundukları makamlarda tüm yetkilerini, imkanlarını kullanarak bu sorunu dünyanın gündemine getirsinler. Hepimiz 2 yıldır büyük bir belayla uğraşıyoruz. Pandemi, virüsle başımız belada. Buna karşı tüm dünya ortak tedbirler alarak başta hekimlerin hakkını ödeyemediğimiz hekimlerin çabalarıyla buna karşı mücadele ediyoruz. Bu göç probleminde de yine bilim insanların önderliğinde buna çözüm bulabiliriz. Bu vesileyle bu yetkililere mektuplar yazılacak”dedi.

“BİZ GÖÇ KÜLTÜRÜNÜ BİLEN İNSANLARIN YÜREĞİMİZDE YAŞADIK”

Yunanistan’daki avukatlara çağrıda bulunarak bu durumun hesabını sormaları gerektiğini vurgulayan Sivrikaya “Bu konuya niye duyarlıyız biraz da genlerimizden. İkinci Viyana kuşatmasından sonra Osmanlı tarihinde geri çekilme başladı. Biz 1922 yılında Sakarya’ya kadar hep geri çekildik. Geri çekilmeler sırasında göçlere maruz kaldık. En yoğunu birinci Balkan Harbi, ikinci Balkan Harbi. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Balkanlar’dan göç edenler.  80’li yıllarda Bulgaristan’dan göç edenler. Kuzey Irak’tan Türkiye’ye gelen göçmenler. Biz göç kültürünü yakından bilen insanlarız. Bunun nasıl bir duygu olduğunu yüreğimizde yaşadık, yaşıyoruz. Bu konuya duyarsız kalmamız beklenemez. Yunanistan’daki Yunanlı avukatları göreve davet ediyoruz. Bunun hesabını sorsunlar. Sorumluları ortaya çıkarsınlar. Göçmenlerle ilgili hukukumuz dünyaya ders olacak nitelikte. Biz bu konuda meslektaşlarımızla da yargı makamlarıyla da gurur duyuyoruz”dedi

“ÇİP TAKACAKLAR DİYE KORKUYORLAR, SİZE ZATEN ÇİP ÇOKTAN TAKILMIŞ”

Pandemi sebebiyle aşı kullanılarak çip takılma spekülasyonlarının, insanların bu insani dramlara kulak tıkayıp gözlerini kapatarak çoktan gerçekleştiğinin ifade eden Tacettin Sivrikaya “ “Dünyanın her tarafında insanlar hiçbir şey olmamış gibi gözlerini, kulaklarını kapatarak  yaşıyorlar. Sonra diyorlar ki bize bilmem kim çip takacak. Zaten size çip takılmış, bütün insani duygularınız kenara atılmış. Sonra diyorlar ki çip takılacak. İlla başınıza gelmesini mi bekliyorsunuz. Herhangi bir ülkede herhangi bir caninin bir ilkokula giderek bomba patlatmasından farklı bir olay değildir. Aynı şeydir. Buda dünyanın birçok yerinde maalesef insanları yurtlarından ediyorlar. Sonra benim ülkeme giremezsin diyorlar. İnsanların aklını başına alması gerekiyor”dedi

Yaşanılan süreçte AİHM önünde başvurular olduğunu aktaran Edirne Barosu Mülteci Hakları Komisyonu Başkanı Av. Anıl Yaşagör “ süreçler Edirne Barosu tarafından takip ediliyor aynı zamanda AİHM’e başvurular yapılıyor. 2020 Mart Ayı’nda Yunanistan sınırında geri itmeler yapıldı.  O dönemde yaşayan ihlallerle Edirne Barosu İstanbul Barosu ile avukatlar görevlendirildi ve AİHM başvuruları yapıldı. Sistematik olan sınırda geri itmelerde yine artış olduğunu gözlemliyoruz. Yine Edirne Barosu’ndan meslektaşlar görevlendiriliyor. Şu anda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi önünde çok sayıda başvuru var.”diyerek açıklama son buldu.

 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
19 Göçmenin ölümü ile ilgili Edirne Barosundan Atina ve Selanik Baro Başkanlıklarına Mektup…

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

Giriş Yap

Edirne Postası - Edirne Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!