Depremzede Ömer Çelik sel felaketine uğrayan ağaç parçalarına hayat veriyor.
6 Şubat Kahramanmaraş depreminden sonra Edirne’ye taşınan depremzede Ömer Çelik, sel olaylarında kıyıya vurmuş yakılacak ağaç parçalarına hayat veriyor. Kahramanmaraş’ta evleri ve atölyesinin yıkılması sonrası ailesiyle Edirne’ye taşınan Ömer Çelik, hem pazar yerinde hem sosyal medyada ahşap ev ürünleri satıyor. İstanbul Bayrampaşa’daki arkadaşının atölyesinde ürettiği ürünlerin, Edirne’de Bulgar ve Yunan vatandaşlar tarafından yoğun ilgi gördüğünü söylerken, artık yerleştikleri Edirne’de hem atölye hem mağaza kurarak bu kente yatırım yapmak istediğini ifade etti.
Yaşadığı doğal afet sonrası verdiği mücadele ile tekrar ayağa kalkmaya çalışan Ömer Çelik’in, başka bir doğal afetle kıyıya vuran yakılacak ağaç parçalarına hayat vermesi ise herkesin takdirini topluyor.
“KAHRAMANMARAŞ DEPREMİ SONRASI EDİRNE’DE MÜCADELE EDECEĞİZ, YATIRIMLARIMI EDİRNE’YE YAPACAĞIM”
Kahramanmaraş depremi sonrası Edirne’ye taşınacak hayat mücadelesi verdiklerini, ahşap ürünlerinin Edirne’den tüm bölgelere ulaşması için atölye ve mağaza açmak istediğini dile getiren Ömer Çelik “Depremden sonra, deprem dolayısıyla Edirne’ye taşındık. Orada atölyem vardı, imalatım vardı. Çalışanlarımız vardı. Tabii onları kaybettik depremden sonra. Evi taşımak zorunda kaldık. Burada devam ediyoruz şu an. 2023 Nisan ayından beri yani 1 senedir buradayız. Anne, baba, aile, hepsi hepimiz buradayız. Şu an ekmeğimizi burada kazanmaya çalışıyoruz. Ürünlerimiz şu an Bayrampaşa’da, atölyede. Bir arkadaşımızla beraber yapıyoruz. Ama burada atölye açma planımız da var, Edirne’de. Yatırımımızı buraya yapacağız, tekrar toparlansak. Tabii Maraş’ta şu an 1-1,5 sene, 2 sene kadar toparlanması zor görünüyor. Oradaki mal varlıklarını satılınca, burada tekrar bir atölye, mağaza yatırımımız olacak. Ama şu an geçici olarak, en azından pazarda hem tanıtım oluyor, hem de satış oluyor. Böyle bir karar aldık. Bir süre böyle devam edeceğiz”diye konuştu.
” HEPSİ KURU AĞAÇTAN YAPILMA ÜRÜNLER”
MDF tercih etmediklerini kuru ağaçlar ile atölyede çeşitli ürünlerine hayat verdiklerini kaydeden Çelik ” Hepsi ağaç. MDF kullanmıyoruz. Doğal tasarımlar hepsi, fırınla kuru ağaçlar. Ayna, aydınlatma grupları, büyük yemek masaları, orta sehpalar, üçlü zigon setleri. Ve küçük parçaları da bir kısmını kendimiz atölyede yapıyoruz, kesme tahtaları gibi. Ama Balıkesir, Çanakkale, o bölgelerde, yakın yerlerde, küçük köylerde işletmeler de var. Onlardan da yaptırıp aldığımız ürünler oluyor. Küçük parçalar, çerezlikler, kahve sunumlulukları, fuksalar, onun gibi ürünler de oluyor”dedi.
” AĞAÇ PARÇALARINI GERİ DÖNÜŞÜMLE TEKRAR HAYATA KAZANDIRIYORUZ”
Doğaya zarar vermeden özellikle geri dönüşüme önem verdiklerini ve sel gibi afetlerden kıyıya vurmuş odun parçalarına tekrar hayat verdiklerini belirten Ömer Çelik “Ahşaba hayat vermek, bir nevi geri dönüşüm diyebiliriz. Yani bir kısmı, mesela ilginç bir ürünümüz var, masa lambalarımız. Onları Kefken, Karasu tarafından, Kocaeli, Karadeniz kıyılarından selin getirdiği parçaları, denizde 2-3 ay kalan, çalkalanıp kıyıya vuran parçaları toplayıp yakılacak olan ürünleri, yani odun olacak ürünleri, masa lambası yapıyoruz. Böyle bir geri dönüşüm ürünlerimiz de var” dedi.
“BULGAR, YUNAN VE GURBETÇİLERİN ALIM GÜCÜ YÜKSEK OLDUĞU İÇİN EDİRNE’Yİ SEÇTİK”
Deprem sonrası ticaret hayatında toparlanmak için en uygun şehrin Edirne olduğunu ve yabancı turistlerden de iyi oranda müşterileri olduğunu vurgulayan Ömer Çakmak “Yani imalat olduğu için tabii uygun. Ama yani bir MDF, sunta ürünlere kıyaslarsanız, ağaç pahalı bir materyal. Onlara göre tabii bir miktar pahalı ama piyasaya göre imalat olduğundan dolayı ürünlerimiz uygun fiyatlarda. İçinde bir emek var.
Yani 1-2 sene öncesine kadar bu büyük zamlar olmasaydı çok daha tabii alınabilecek fiyatlardaydı. Ama insanımızın hani tek alım gücü kalmadı. Genelde o yüzden Edirne’ye gelmemizin, seçmemizin sebebi zaten Bulgar-Yunan vatandaşların gelmesi, turistlerin gelmesi. Bir de yazın gurbetçi sirkülâsyonun olması. Alım güçleri yüksek olduğu için ürünlerimizi alma şansları daha yüksek diye düşünerek burayı tercih ettik, bu şehri tercih ettik. Nasıl Bulgar-Yunan vatandaşımızdan daha çok? Tabii, yüzde 80 yabancı müşterimiz. Alımlarından memnunuz şu an. Yani yavaş yavaş da çeşidi artırarak, tanıtarak daha iyi olacağını düşünüyoruz. Biraz daha zaman gerekiyor” diye konuştu.
“SİPARİŞ OLURSA HEM TÜRKİYE HEM BALKANLARA GÖNDERİM YAPIYORUZ”
Hem Balkanlara hem Türkiye’de her noktaya sipariş gönderebileceklerini söyleyen Ömer Çakmak “Cuma günleri pazarda yer açıyoruz. Instagram sayfamızdan kart dağıtarak, broşür dağıtarak öyle müşteri tutmaya çalışıyoruz şu anda. Instagram ‘Zeytin.Sanat’ isimli hesabımızdan bize ulaşabilirler. Siparişler verebilirler. Türkiye’nin her tarafına, Bulgaristan’a, Balkan ülkelerine kargo yapıyoruz”diyerek noktaladı.
