Emekliler Sendikası (Disk/Emekli-Sen) Babaeski Şubesi Yönetim Kurulu, “24 Ocak Kararları ile ilgili bir basın açıklaması yaptı.Emekliler Sendikası Babaeski Şubesi Lokali’nde gerçekleşen basın açıklamasını Yönetim Kurulu adına Şube Sekreteri Güresel Çıldır yaptı.
Çıldır, basın açıklamasında şunları söyledi; “24 Ocak kararları üzerine açıklamamızdır, 24 Ocak kararları ve bunun devamında darbecilerin, kararların başarıya ulaşmasını sağladığını büyük bir gururla ileri sürdükleri 12 Eylül darbesinin üzerinden 40 yıl geçmiş ve hükümetler defalarca değişmiş olmasına rağmen, bugün değişmeyen tek şey neoliberal saldırının sürüyor olmasıdır. 40 yıl boyunca, cumhuriyetin kazanımlarından olan ve işçilerin emeğiyle, alın teriyle kurulan tüm kamu işletmeleri uydurma bahanelerle sermayeye peşkeş çekilmiş, kamu işletmelerinde çalışan işçiler işsiz bırakılmıştır. IMF’in, 70lerde “az gelişmiş” ülkelere yönelik standart istikrar politikalarının, Dünya Bankası’nın yapısal uyum politikalarının tüm unsurlarını taşıyan kararlar, vahşi piyasa kapitalizmine ve kuralsız çalışma düzenine işaret ediyorken, bugün, 24 Ocak kararlarının ülkemiz politikalarında sürdürülmeye çalışıldığı gün gibi ortadadır. Sermayenin önündeki sınırlar kaldırılarak işçiler için sonsuz bir sömürü düzeni hayata geçirilmiş, en başta da sendikal eylem ve örgütlenme hakkı başka yasal düzenlemelerle baskı altına alınmıştır. Sermaye özgürce o ülkeden bu ülkeye dolaşabilirken ülkemizin emekçileri sömürü düzenine hapsedilmiştir. Yalnızca sanayi değil, bugün gelinen noktada tarım da bitirilmiş durumdadır. Tarımsal araziler beton tapınmacılığına kurban edilmiştir. İşçileri ve ailelerini muhtaç ettikleri kuru soğan dahi ithal edilecek noktadadır. Tarımsal araziler betona, tarımsal ürünler ihracat rakamlarına kurban edilmiştir. 40 yıldır sermaye ne dediyse yaptılar, ne istediyse verdiler. “Bırakınız yapsınlar bırakınız geçsinler” ile halkımız fakirleştirilmeye, işçi sınıfı kazanımların kaybetmeye devam ediyor. Biliyoruz ki, kararların sonunda her mahalleye bir zengin vaat edenler bugün gelinen her evde bir işsiz sorununun esas sorumlularıdırlar. Bugün kendine yeter bir ülkeden ithalat bağımlısı, ara mal üreticisi bir ülke konumuna düştüysek, bundan sermayenin ve 24 Ocak kararlarını alanların iddia ettiği gibi işçiler ve emekliler suçlu değil; başarısızlığa mahkûm ekonomi politikaları ve uygulayıcılarıdır.
Biliyoruz ki, liberalizmin başına sonuna getirilen ekler kelimeyi süsler ama içeriğini değiştirmez! Gördük, görüyoruz: Vahşi kapitalizmi 21. yüzyılda yeniden diriltenlerle hesabımızı er ya da geç göreceğiz. İşçiler, emekçiler kazanacak, sermaye kaybedecek. “Yaşasın DİSK, yaşasın Emekli-Sen.” Evet, bugün 24 Ocak, Atatürkçü, Cumhuriyetçi, antiemperyalist, bağımsız Türkiye’den yana olan, insan hakları savunucusu, terörün karşısında, yobazların düşmanı olan Özgür bir kalemi Uğur Mumcuyu Yitirdik. Bu suikast onun kişiliğine, Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığına, ulusal bağımsızlığa, Atatürk’ün manevi mirasına yapılmıştır. Basın bir ülkenin hafızasıdır. Bu nedenle Türkiye’de halkın gerçekleri öğrenmesi için hizmet eden gazeteciler, her zaman güç odakları tarafından seçilmiş, birçok saldırılara maruz kalmış, itibarsızlaştırılmıştır.
İnsanlık değerlerinden, emekten, halktan ve çağdaş hukuk düzeninden yana olanları susturmak isteyenler bu gün için amaçlarına ulaşmış olabilirler, ancak emeği, halkı ve çağdaş hukuk düzenini yok edemediler edemeyeceklerdir. Uğur Mumcuyu saygıyla anıyoruz.”
Haber: Metin KARAKUŞ/Babaeski
