Edirne Belediye Meclis üyeleri “Barış Pınarı Harekatı”na katılan Mehmetçiğe, asker selamıyla destek verirken, ABD ve Fransa’nın sözde Ermeni Soykırımı kararlarını oy birliği ile kınadı. Ayrıca Başkan Recep Gürkan ve meclis üyeleri, Lösemili Çocuklar Haftası nedeniyle maske takarak farkındalık amacıyla lösemi hastalığına dikkat çektiler.
Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, Türklerin Ermenilere karşı bir sözde soykırım yaptığı iddialarını karar haline getiren Amerika Birleşik Devletleri Temsilciler Meclisi ile Fransız Parlamentosu’na; Edirne Belediye Binası’nda asılı duran 1902 yılı belediye meclisini resmeden yağlı boya tabloyu örnek göstererek cevap verdi. Gürkan, Amerika ve Fransa’da bu kararı alanları Edirne’ye bu tabloyu görmeye davet etti.
MASKEMİ TAKIYORUM
Edirne Belediye Meclisi Kasım Ayı Olağan Toplantısı, Belediye Başkanı Recep Gürkan’ın başkanlığında Belediye Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi. Toplantı öncesinde Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan ve Edirne Belediye Meclisi Üyeleri; 02-08 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası nedeniyle toplumsal farkındalık yaratmak adına maske takarak lösemi hastalığına dikkat çektiler. Lösemiye olan farkındalığın arttırılması için ‘Maskemi takıyorum; farkında oluyorum’ diye Türkiye’de bir kampanya olduğunu hatırlatan Gürkan, “Evlatlarımıza da acil şifalar diliyorum” dedi.
GÜRKAN’DAN ÖNERGE
Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan daha sonra meclise bir önerge sundu. Tüm meclis üyelerinin de bu önergeye katılacağını belirten Gürkan, “Biliyorsunuz Türkiye’nin ulusal birliğini, bütünlüğünü ve vatanını korumak adına teröre karşı Türkiye’nin dışında Suriye’nin kuzeydoğusunda yürüttüğü Barış Pınarı Harekatı ile ilgili uluslararası camia, başka bir ifade ile emperyalist devletler Türkiye’nin harekât kararından sonra Türkiye’nin aleyhine üst üste bugüne kadar emsali görülmemiş bir şekilde kendi parlamentolarında yada kendi meclislerinde kararlar almaktalar” diye konuştu.
SİYASİLER TARİH YAZMAZ
Bu kararlardan birinin de 1915 yılında Türkiye’nin bir bölgesinde gerçekleşen ve sözde Ermeni soykırımı ile ilgili alınan karar olduğunu belirten Gürkan, “Amerika Birleşik Devletleri Temsilciler Meclisi tarihi yazmaya kalkarak, burada Türklerin Ermenilere karşı bir sözde soykırım yaptığı iddialarını karar haline getirmiştir. Hepimizin yüzyıllardır, söylediği gibi tarih yazmak tarihçilerin işidir.
Parlamentoların, siyasilerin görevi değildir. Kaldı ki Türkiye Cumhuriyet’i Ermeniler ile ilgili olan olaylarla ilgili olarak, bütün devlet arşivlerini her zaman açık tutmuş ve tarihçilerin her zaman gelip bunları inceleme önerisinde bulunmuş ve bu konuda her zaman açık davranmıştır” dedi.
KABUL EDİLEMEZ KARAR
Ne bugün ne de geçmişte Türk Milleti’nin herhangi bir millete karşı bir soykırım girişimde bulunmadığını belirten Gürkan, “ Yine Amerika Birleşik Devletleri Meclisi Barış Pınarı Harekâtı’nı gerekçe göstererek aynı 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’nda olduğu gibi Türkiye’ye karşı; Türkiye Cumhuriyet’ine karşı bir dizi yaptırımlar kararını da onaylamıştır. Bunların hepsinin Türkiye Cumhuriyet’inin bölünmez bütünlüğü ve birliği aleyhine davranışlar olduğunu biliyoruz. Bunun ardından Fransız Parlamentosu Sözde Ermeni Soykırımını bir kanun tasarısı haline getirerek kabul etmiştir. Bu hem devletimizi hem milletimiz tarafından kabul edilemez.
GELSİNLER BU TABLOYU GÖRSÜNLER
Edirne Belediyesi 152 yıllık bir belediyedir. Geçmişte Osmanlı İmparatorluğuna 92 yıl başkentlik yapmış bir şehirdir Edirne. Belediye Meclisi Salonumuzda asılı olan bir tablo var. O tablo 1902 yılı belediye başkanı ve 12 belediye meclis üyesini resmeden bir tablodur. Amerika ve Fransa’da bu kararı alanları Edirne’ye bu tabloyu görmeye davet ediyorum. Bu tabloya baktıklarında 1902 yılında Edirne’de 12 belediye meclis üyesi bulunmaktadır. Bu 12 belediye meclisi üyesinin 6’sı Türk ve Müslüman’dır. Biri İtalyan, biri Bulgar, biri Romen, biri Yunan, biri Ermeni ve biri de Yahudi’dir. 1902 yılında dünyanın hiçbir ülkesinde demokrasi kurumu yerleşmemişken Edirne Belediye Meclisi’nin 6’sının Türk ve Müslüman; 6’sının da o döneminde Edirne’de yaşayan yurttaşlardan oluşması Fransa ve Amerika’ya sözde Ermeni Soykırımı ile ilgili iddialara yönelik verilecek en güzel cevap sanırım bu tablodur. Bu vesile ile Türk Milleti’nin bölünmez bütünlüğü ve Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığı adına birazdan okuyacağımız öneriyi sizlerin oylarına taktim edeceğim” diyerek, 30 Ekim 2019 tarihinde TBMM’de dört partinin de ortak önergesi ile alınan kararın Edirne Belediye Meclis Kararı olarak da alınmasını istedi ve kararı belediye meclis üyelerine okudu.
ÖNERGE KABUL EDİLDİ
Başkan Gürkan’ın bu önergesi oy birliği ile kabul edildi. Tüm belediye meclis üyeleri tarafından kabul edilen önerge metni şöyle; “ABD Temsilciler Meclisi’nin ve Fransa Parlamentosu’nun bir kısım çevrelerin sözde Ermeni soykırım iddiaları bağlamında gündeme getirdiği tezleri sahiplenmesini, akıl ve vicdan sahibi üyelerin itirazına rağmen bir karara dönüştürmesini Edirne Belediye Meclisi olarak esefle kınıyor ve reddediyoruz. Daha önceki yıllarda da benzeri girişimler olmuş, Temsilciler Meclisindeki oylamalara bu şekilde düşmanca yansımamıştı. Geçen süre içinde değişen, tarihin belgeleri değil, bugünün küçük çıkar hesaplarında boğulmuş utanç verici bir siyasi zihniyettir. Alınan karar açıkça, tarihi gerçeklerin karartılması girişimidir. Türkiye her zaman bu tür iddialar karşısında arşivlerin açılmasını savunmuş, görevin tarihçilerde olduğunu belirtmiş, siyaseti soysuzlaştıran girişimlerin anlamsızlığını, kin ve nefret doğurucu potansiyelini vurgulamıştır.Ne yazık ki Meclisler bu kararları ile aynı zamanda, ‘’kölelik karşıtı, insan hakları bildirgeleri’’ çizgisinde değil, aksine köleci, sömürgeci, çıkarcı, emperyal siyaset istikametindeki mirasa bir katkıda daha bulunmuştur. Türkiye’yi, her bir satırı ahlak, akıl ve tarihi bilgiler ışığında suç olan satırlarla yargılamayı cüret eden bu tavrın kaynağı hiç şüphesiz sadece kirli vicdan yüklüdür. Ayrıca Edirne Belediye Meclisi tarihi olaylarla ve iddialarla alakalı kararlar almanın parlamentoların işi olmadığına ilkesel olarak inanmaktadır. Öte yandan Türkiye ye yaptırım uygulanması tehdidiyle alınan Meclislerin bu kararlarını nezdimizdeki anlamı sadece şantaj girişimidir. Türkiye hiçbir zaman şantaja boyun eğmemiştir, bu kararları tek vücut olarak şiddetle reddettiğimizi ilgili siyasetin sahiplerine bildiririz.ABD ve Fransa ile Türkiye arasındaki uzun yıllara dayalı stratejik müttefikliğin, dostluğun, teröre karşı işbirliğinin kimi siyasetçiler eliyle sistematik bi şekilde tahrip ve yok edilme girişimlerine karşı Türkiye olarak artık bıçağın kemiğe dayandığını kuvvetle ifade ediyor, iki ülke arasındaki dostluğa katkı sunmak bir yana düşmanlığı körükleyecek bu türden kararları ucuz çıkar hesapları ile alan zihniyeti ve siyaseti şiddetle kınıyor yok hükmünde sayıyoruz”dedi.
“SİT BÖLGESİNDE OTOPARK İŞİ ÇOK YAVAŞ YÜRÜYEN BİR SÜREÇ”
Otopark ihtiyacının en çok baş gösterdiği alan Kentsel SİT Alanı. Burası Kentsel SİT Bölgesi olduğu için burada yapılacak her türlü çalışmanın öncelikle Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu’ndan onaylanması gerekiyor. Biz çalışmasını bitirdiğimiz ve yaklaşık 1,5 yıl önce Koruma Bölge Kurulu’na sunduğumuz Kentsel SİT Bölgesi Koruma Amaçlı İmar Planı’nda bunları öngördük. İki tane yeni büyük otopark, belediye tarafından biri, Selimiye civarında, biri eski subay lojmanlarının orada, Kaleiçi dediğimiz bölgede. Çünkü buralarda çok geniş alanlar yok otopark yapabilmek için. Bir tane yine özel sektör tarafından şuanda projeleri bitti. Proje iki kez kurula sunuldu. Kurul iki kez düzeltme istedi. Tekrar bu hafta içinde son düzeltme şeklinden sonra kurula sunulacak. Yani aşağı yukarı dört yıldır belki de biraz daha fazla bir süredir bununla ilgili çalışmaları sürdürüyoruz ama dediğim gibi Kentsel SİT Bölgesi’ndeki insanlarında otopark olmasını istediği yerde bu çok yavaş yürüyen bir süreç. Bunun çeşitli zorlukları var, SİT bölgesinin içinde olduğu için.
“SARAÇLARIN ORTASINDA TUVALET Mİ OLUR”
Ben Dünya’nın hiçbir yerinde eski şehir merkezinde umumi tuvaleti olan bir ülkeye, bir şehre rastlamadım. Peki nasıl çözülüyor, insanların tuvalet ihtiyacı var. Turistik şehirlerde Paris, Londra, Milano, Roma, Barcelona vb. Oradaki restaurantlar ve cafeler bu konuda turizmden para kazanmayı öğrendikleri için hepsinin tuvaletleri müşteri olmasa da bütün turistlere herkese açık. Bizde şimdi şöyle bir beklenti var. Saraçlar’da bir tane, Saraçlar’ın ortasına umumi tuvalet olsun, vatandaşlar oraya gitsin. Böyle bir şey yok arkadaşlar, böyle bir şey olmayacakta.
İKİ KUSURUMUZ VAR
Bizim iki kusurumuz var. Ben o kusurları kabul ediyorum. Tuvaletlerimiz çok bakımlı ve düzenli değil. Bunun için bir adım attık. Dört tuvaletimizi revize ettik. Bunların bir kısmı hizmete açıldı, bir kısmı ihale sürecinde iki kez ihale edildi. İhaleler de aşırı rekabet yüzünden çok yüksek fiyatlar çıktı. Kanun gereği biz kanuni prosedürü uygulamak zorunda olduğumuz için kişiler ihale bittikten sonra sözleşmeye davet ediyoruz 15 gün süresi var onun. Gelirse sözleşme imzalıyoruz. Gelmezse iptal ediyoruz, yatırmış olduğu geçici teminatları da yakarak Belediye’ye gelir kaydediyoruz. Bizim yapabileceğimiz başka bir şey yok burada kanuni olarak. Bu dört tuvaletin bir tanesini 1,5 ay önce kiralamasını yaptık ihaleyle. O çalışıyor şu anda. Geçtiğimiz 10-15 gün önce kalan üçünün ihalesini yaptık. Birinin sözleşmesi imzalandı. Bugün-yarın başlıyor. Bir tanesinin sözleşmesi imzalanıyor. Arkadaşlar bilgi verdiler teminatı yatırılmış. Bir diğerinin daha 15 günlük süresi dolmadı. Dolduğunda imzalarsa oda hizmete açılacak. İki kez ihale yaptık onu. İmzalanmazsa belediye olarak biz başka bir çözüm bakacağız” dedi.
