featured

‘Edirne Kırmızısı’ için hasat şenliği düzenlendi.

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Trakya Üniversitesi tarafından uzun süredir devam eden çalışmayla yeniden gün yüzüne çıkarılan, kırmızının en güzel hali olarak bilinen, casusların peşinden koştuğu, cinayetlerin işlendiği ve hakkında romanların yazıldığı Edirne Kırmızısı için Hasat şenliği düzenlendi. Düzenlenen etkinlikte, Edirne Kırmızısıyla boyanan ‘Kırmızı Kemanlarla’ mini bir konser verildi. Ardından Edirne Kırmızısı renginde giyinen semazen gösterisini sundu. Edirne Kırmızısına boyanmış, ipek kumaş da etkinlikteki dikkat çeken detaylardı.

Trakya Üniversitesi tarafından uzun süredir devam eden çalışmayla yeniden gün yüzüne çıkarılan, kırmızının en güzel hali olarak bilinen, casusların peşinden koştuğu, cinayetlerin işlendiği ve hakkında romanların yazıldığı Edirne Kırmızısı için Hasat şenliği düzenlendi.

Kırmızı denince Edirne akla gelir. Ama Kırmızı kentteki Romanların giymeyi tercih ettiği ‘Kırmızı’ ile hep karıştırılmıştı. Trakya Üniversitesi usun süredir yaptığı çalışmalar sonucunda Edirne Kırmızı’nı yeniden gün yüzüne çıkartıyor. Bir zamanlar rengin sırrı için casusların peşinden koştuğu, cinayetlerin işlendiği Edirne Kırmızısı, Balkan Savaşları ve Kurtuluş Savaşı döneminde unutularak, kaybolmuş. Ama Edirne Kırmızısı Proje Koordinatörü Orkun Akman’ın bulduğu bir kitapla ve Rektör Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu’nun konunun üzerine gitmesiyle Edirne’nin önemli değeri olan Edirne Kırmızısı tekrar gün yüzüne çıkma imkanı buldu.

Edirne Kırmızısı bitkisi için düzenlenen hasat etkinliğinde, rengin tarihçesi anlatıldı. Edirne Kırmızısının bugün kullanım alanları ve kullanım alanlarının genişletilmesinin de konuşulduğu toplantı sonrasında ‘Kırmızı’ isimli fotoğraf sergisi ve Edirne Kırmızısı Romanı Yazarı Sabriye Cemboluk’un kitabını imzaladığı bir etkinlik düzenlendi.

Düzenlenen Hasat şenliğinde, Edirne Kırmızısına boyanan Keman’ın yapım aşamalarının anlatıldığı kısa film gösterisi sunuldu.  Trakya Üniversitesi Rektör Yardımcısı Ahmet Hamdi Zafer’in de arasında bulunduğu grup, Edirne kırmızısına boyanmış kemanla mini bir konser düzenledi. Ardından Edirne Kırmızısı renkleriyle semazenin gösterisi ilgiyle izlendi.

Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Adnan Tülek, Edirne Kırmızısı renginin tekrar canlandırılmasında enstitü olarak takımın bir parçası olmaktan çok mutlu olduklarını vurgulayarak, “Bizler de bu çalışmaları beraber yürütüyoruz, 3 yıl önce başladık. Bu süre zarfında da bitkiler hasat olgunluğuna geldi” şeklinde konuştu.

“EDİRNE KIRMIZISI BÜYÜK BİR KÜLTÜREL DEĞERİMİZ”

Edirne Kırmızısı rengini kadınlar için Şal, ekkekler için gravat ve mendil olarak seri üretimine başlayan firmanın Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hilal Suerdem, şunları söyledi:

“Edirne Kırmızısı projesinde yer almamızın en önemli sebebi ise bizim için bir renk olmanın çok ötesinde. Şöyle bir düşünürsek ismini bulunduğu şehirden alan kaç renk sayabiliriz? Edirne Kırmızısı da işte bu yüzden büyük bir kültürel değerimiz. Hem kendi coğrafyamızda hem de yanı başımızda.  Edirne’de tarihi yapıların süslemelerinde ve şehrin geleneksel el sanatlarında kullanılan Edirne Kırmızısı aradan geçen süreçte yakın zamana dek unutulmaya yüz tutmuştu.  Bu çok kıymetli değerin unutulup gitmesine gönlümüz el vermediği için ne yapabiliriz?” diye düşünürken Trakya Üniversitesi ile iletişim kurup çalışmalarımızı başlattık. Bu doğrultuda 2021’de yaptığımız araştırma ve çalışmalar doğrultusunda, zamanında uğrunda çok fazla emek harcanan, sırrını çözene ödüllerin verildiği, casusluk olaylarına konu olan “Edirne Kırmızısı”nı eski ihtişamlı günlerine döndürmek istedik.  Trakya Üniversitesi’nin de bu konuda çalıştığını öğrendik ve kendileriyle iletişime geçtik. Rengin unutulup gitmesine göz yummak istemediğimiz için de akademik çalışmalarla birlikte iş birliğimizi başlattık.

2021’de Trakya Üniversitesi ile ortaklaşa hazırladığımız “Edirne kırmızısının çağdaş yaklaşımlarla tekstil desen çalışmalarında kullanımı” makalesini hazırladık ve 8 ülkeden akademisyen ve araştırmacıların katılımıyla çevrim içi olarak gerçekleşen 2. Uluslararası Kültür, Sanat ve Edebiyat Kongresi’nde yayımladık.Edirne Kırmızısı, klasik Türk sanatlarından Edirnekârı sanatının başlıca renklerinden biri olan al rengi olarak da tanınmakta. Geçmişte birçok mimari esere, ahşap eşya ve özellikle kumaşlardaki motif ve desenlere can veren bir renk. Bugün burada “efsane renk” ya da “efsanelere konu renk” olarak anılan eşsiz kültürel değerimiz Edirne Kırmızısı’nı daha iyi anlamak ve hasadını gerçekleştirmek için bir araya geldik.

Projemiz büyüdükçe heyecanımız daha da artıyor. Hasadı yapılacak olan bitkiden elde edilecek renk ile mevcutta bulunan şal/atkı, mendil ve kravatın yanı sıra tasarım süreci tamamlanmış olan yağmurluk, hafif mont, yelek, sweatshirt ve tişörtten oluşan yeni parçalarımızın üretiminde değerlendireceğiz.”

MASAL, ASLINDA GERÇEKTİ

Trakya Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Erhan Tabakoğlu da, yaptığı konuşmada şunlara yer verdi: “Bir varmış, bir yokmuş. Döneminde dünlanın en büyük krallığının sarayını ziyaret edenler, gördükleri renkle, o güzellikle adeta büyülenirmiş. Evet bu böyle başlayan bir masal gibi gelmekte. Ama aslında dönemin en ihtişamlı sarayı Edirne’de Edirne Kırmızısıyla donatılmış bir saraydan bahsedilmekte. Bunlarda kitaplarda yerini almış. Ne yazık ki yaşanan Edirne işgallerinde Edirne hafızasını yitirmiş. Edirne Kırmızısı da bu dönemlerde unutulmuş.

Bizi ulaşan bilgide ‘Muhteşem Edirne’ isimli bir kitabın varlığını öğrendik. Bu nedir diye merak ettik. Bu kitabı getirttik, Fransızca olan kitabı bilimsel olarak incelediğimizde Ediren Kırmızısı hakkında bilgilere ulaştık. Bu güne kadar yaptığımız çalışmalar gittikçe büyüyerek devam edecek bir yola doğru girdi. Tarımsal araştırmamız sahip çıktı ve bunu bir ürün olarak ekti ve şimdi belki de bunu bir alternatif ürün olarak vatandaşlarımıza ‘bunu ekin, ticari değeri bu’ diye sunabileceğiz. Böyle büyüyerek giden bir yola dönüştü. Bu bizi oldukça mutlu ediyor.”

MARKALAŞMASI GEREKİYOR

Edirne Valisi H. Kürşad Kırbıyık’da yaptığı konuşmada, Türkiye’de tüm şehirlerin aslında markalara ihtiyacı olduğunu vurgulayarak, şunları şöyledi: “Ama Edirne dediğimiz zaman zaten başlı başına kendisinin marka olduğu bir şehirde bulunuyoruz. Edirne sahip olduğu kadim medeniyetiyle yaklaşık bir asır boyunca Osmanlı’ya yapmış olduğu payitahtlıkla çok üstün bir noktada bu açıdan. Ben şehre gelen misafirlere, konuklarımıza, şehri anlatırken bir örnek veriyorum. Diyorum ki aslında burada gördüğünüz camiler açısından baktığınızda, içerisinde en genç camilerden bir tanesi Selimiye Camisi’dir. Örneğin içinde bulunduğumuz bu, Beyazıt Külliyesi’nde bulunan camimiz de dahil olmak üzere 1488’de hizmete açılmıştır. Selimiye Camisi bildiğiniz üzere 1575 yılında hizmete açılmış bir camimiz. Selimiye’den eski bu şehirde yirminin üzerine daha cami var. Aslında şöyle de bir zenginliğin içerisinde yaşıyoruz. İkinci Beyaz Külliyesi, Eski Cami, üç Şerefeli Cami bunlar. Türkiye’nin bir başka şehrinde olsa, doğrudan o şehrin simgesi olabilecek cami ya da o eser söylendiğinde o şehir akla gelecek. O şehir denince de bu eser eserler akla gelecek başyapıtlar. Ancak burada o kadar büyük bir zenginlik içerisindeyiz ki.

Bugün yaptığımız etkinlikte de Edirne kırmızısı da bu zenginliklerden biri. Bu kadim medeniyetin bir göstergesi. Tabii bunun saraydaki kullanımı da çok önemli. Saray giysilerinde kullanıldığını görüyoruz. Saraydaki Edirnekari, süsleme sanatında, boyama sanatında kullanıldığını görüyoruz. Sarayın çinilerinde kullanıldığını görüyoruz.

Bir akademik çalışmanın sonucunda bir derinlemesine yapılan incelemenin sonucunda tekrar bunu, şehrimize kazandırma yönünde atılan adımlarla birlikte görüyoruz. Ben bu adımları hakikaten çok önemsiyorum. Son dönemde bunun bir stratejiyle beraber bir politikasıyla beraber rektörlüğümüz başta olmak üzere ilgili kurumlarımız müdürlüklerimiz, tarımsal araştırma enstitümüz diğer paydaşlarımızla birlikte yapılan bu adımlar hakikaten çok önemli. Çünkü Edirne kırmızısı inanılmaz geniş bir alanda kullanılabilecek, sergilenebileceğini gördük. Dünyanın en güzel müzik aletlerinden birinin üzerine son derece şık bir şekilde sergilendi. Biraz önce yine tekstilde gördük. Bunun hediyelik eşya boyutu var. Bunun diğer alanları var. Çok farklı alanlardaki edebiyat alanında da Edirne Kırmızısının yeri var. Çok geniş, atılacak çok adımlar var. Bunlar önemli başlangıç adımları ama bir yerden sonra inşallah artık koşarak ilerleyeceğimiz bir döneme girdiğimizi düşünüyoruz. Tabii bu süreçte şehrin ticaret insanlarına da iş adamlarına da roller düşüyor. Edirne’ye sınır kapılarından 4,7 milyon giriş yapmakta. Gurbetçisiyle, ticari anlamda burada bulunanlarla 4,7 milyon büyük bir rakam. Bizim burada çok büyük bir pazarımız var. Bu insanlara sunulacak çok fazla ürünümüzün olması lazım. Şehrimizin iş adamlarına, ticaret insanlarına bir çağrıda bulunuyorum. Edirne kırmızısını kullanılabileceğimiz her alanda kullanmamız lazım. Bunu markalaştırmamız lazım, ticari anlamda da şehrin bir ürünü olarak sergilememizin önemli olduğunu değerlendiriyorum.”

Konuşmaların ardından şenlikler kapsamında fotoğraf sergisi ziyaret edilerek, “Topraktan Kumaşa Edirne Kırmızısı” paneli düzenlendi.

 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
‘Edirne Kırmızısı’ için hasat şenliği düzenlendi.

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

Giriş Yap

Edirne Postası - Edirne Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!