Edirne Kent Konseyi yaptığı açıklamada, Eğitim öğretim yılının açıldığını ancak, tüm ülkede yetkili makamların uzun bir süre kapalı kalan okulları bilimsel verilere uygun şekilde hazırlayamadıklarını öne sürdü.
Yapılan açıklamada, “Okulların açıldığı günden beri oluşan duruma baktığımızda maalesef güven veren bir gelişme yok. Bu güvensizlik önümüzdeki günlerde okuldan ayrılmayı getirebilir. Ki başta Veli Der olmak üzere duyarlı sendikalar, ilgili eğitim ve sağlık örgütleri okulların mutlaka ama mutlaka açık tutulması ve yüzyüze eğitimin devam etmesi konusunda uyarıyı sürekli yapıyor. Bu nedenle yetkililer eksikleri gidermeli, gerekli önlemleri almalıdır.
Okullar eksiğiyle fazlasıyla kamusal eğitimin yapıldığı yerlerdir. Basın yayın organlarında ve yapılan anketlerde görmekteyiz ki özel okullarda görülmeyen pandemi rahatsızlıkları kamu okullarında görülmektedir. Oysa özel ve kamu okulları aynı hizmeti vermekte ve aynı kıstaslara göre eğitime devam etmektedirler. Bu gün kamu okullarında sorunların görülmesi iktidarın kamu okullarına gerekli yardımı yapmaması ve yerel idarecilerin de yetersizliğidir.
Okullar açıldı açılalı velilerden, eğitim çalışanlarından ve öğrencilerden gelen şikâyetler vardır. İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Sağlık yetkilileri yaptıkları basın toplantısında bunları görmezden gelerek okullarda tüm önlemlerin alındığını ve sorun olmadığını belirtebilmiştir. Bu durumda şikâyetleri belirten veli, öğrenci, öğretmen, eğitim ve sağlıkla ilgili sivil örgütler zan altında bırakılmıştır. Ama görünen köy kılavuz istemez, gerçeği idareciler dışında herkes bilmektedir. Bu önemli konuda şeffaf olmak zarar vermez.
Okulların yüzyüze eğitime devam etmesi sürecinde biz kentlilere de sorumluluk düşmektedir. Hepimiz ülke genelindeki verileri okuyoruz. Aktif vakaların yaklaşık % 87’si aşısı eksik kişilerden oluşuyor. Mevcut aktif vakalar içinde tam aşılı olup hastalığa yakalananların oranı % 5’den az. Hastanede yatan hastalarımızın % 95’i de aşısı tamamlanmamış kişiler.
Bu nedenle kentliler olarak sorumluluklarımızın birincisi ve en önemlisi aile bireylerimiz ile birlikte aşı olmaktır. Sonrasında da çocuğumuzu gönderdiğimiz okulun sağlıklı olup olmadığını denetlemektir. Görülen eksiklikleri yetkililere, Okul Aile Birliği, Veli Der ve eğitim, sağlık ile ilgili gönüllü örgütlere bildirmektir. Böylece çocuklarımızın okula devamlarını sağlamakta katkımız olacaktır.
Okullarda öğrenci sayısına göre çalışan sayısı azdır. Okulu temizleyen, hijyen kalmasını sağlayan çalışanların arttırılması acilen gerekmektedir. Yıllardır eksik olan ve TÜİK’in bile gizleyemediği öğretmen eksiği tamamlanmalıdır. Bakanlığın yayınlayarak önerdiği “Covid 19 Salgınında Okullarda Alınması Gereken Önlemler Rehberi’nde yazılanların tümü öneri değil emir kabul edilerek yapılmalıdır.
Özellikle öğrenci sayısı fazla olan okullarda sınıf sayılarına uygun derslikler oluşturulmalı ve önümüzün soğuk havalar olduğu düşünülerek ders saatleri düşürülmelidir.
Eğitim herkesi bir şekilde etkileyen bir konudur. Bu nedenle eğitim süreçlerinde oluşan olumsuzluklar, zamanında alınmayan önlemler sorun olarak tüm kenti etkileyecektir. Yetkililerden talebimiz acil çözümler üreterek kent sağlığının olumsuz etkilenmesini önlemektir. Zamanında ve acilen gerekli önlemleri alarak yüzyüze eğitimin sorunsuz devamını sağlamalarıdır. Ayrıca yetkililer doğru veya yanlış her duyumu ciddiye almalı ve değerlendirmelidir. Çünkü salgının bitirilmesi, çocuklarımızın eğitimi ve kentin sağlığı hepimizin ortak amacıdır. Başta yetkililer, veliler, kentliler olmak üzere hepimiz bir aradayız. Her durum kentin sağlığını etkileyecektir. Bu nedenle yerel idarecilerimizin ve kentlilerimizin gerekli önemi ve titizliği göstermelerine inanmak istiyoruz”denildi.
