featured

İriş, “Türkiye, Rusya-Ukrayna arasında önemli rol oynayacaktır”

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa İriş, Rusya-Ukrayna arasında yaşanan gelişmelerde Türkiye’nin önemli rol oynayacağını dile getirdi.

İriş, Saadet Partisi İl Başkanlığı toplantı salonunda basın mensuplarıyla buluştu. Burada gazetecilerin sorularını da yanıtlayan İriş, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik başlattığı askeri müdahalesi hakkında da açıklamalarda bulundu. Rusya-Ukrayna arasında yaşanan sıcak çatışmalarla ilgili Türkiye’nin önemli rol oynayacağına inandığını söyledi. İriş bu konuda şu açıklamalarda bulundu: “Çevremizde olan olaylar hepimizi birinci derecede ilgilendirir. Bu ülkeden her şeyden fazla birlik ve beraberliğe ihtiyacı var. Makamlar iktidarlar gelip geçicidir ama emniyet bakidir kıyamete kadar. En önemli ihtiyaç birlik beraberliğimizi güçlü tutmaktır. Güçlü olmak mecburiyetindeyiz. Güç ile doğru olan birleşirse hak tecelli eder. Güç ile batıl birleşirse zulüm ortaya çıkar. Güç ile hak buluşursa adalet ortaya çıkar. Güç ile haksızlık birleşirse zulüm ortaya çıkar. Adalet mi zulüm mü? Bugünkü dünyada adalet dünyasında yaşıyoruz diyemeyiz. Bugün dünyayı yüz kişi sömürüyor. Öyle bir denge kurdular ki, açın bakın. Sistem buraya giderse 2050 yılında bütün dünya serveti 5 kişinin eline geçecek. Sistem bu şimdi. Hamaset yapmıyoruz, gerçeğin ta kendisini ifade etmeye çalışıyoruz.

BU İŞİN SONU NE OLUR?

Şimdi yaşanan olaylar, kuvvetim var, silahım var diyor, alırım diyor. Kırım’da yaptığı gibi. O zaman herkes bunu yaparsa ne olacak bu işin sonu? Bizimde bir çok yerde insanımız var. Türkiye’nin durumu fevkalede zor. Ukrayna ile ilişkilerimiz var, Rusya ile komşuluk ilişkilerimiz var. Heyecana kapılmadan, duygusallığa gelmeden çok dikkatli adımlar atılarak, diplomasi ısrarla kullanılarak işin içinden kan dökülmeden bu işin sona vardırılması lazım. Eminim ki Türkiyemiz bu konuda önemli rol oynayacaktır. Bu sorunun sulh ile çözülmesinde, daha fazla can kaybı yaşanacak olayların önüne geçilmesi adına ülkemiz çok ciddi diplomatik ilişkiler geliştirecektir. Buradan mümkünse en az zararla çıkılmasında başarılı olarak çıkabilecek bir ülkeyiz ve bu mümkündür. Biz yapılmasını istiyor ve temenni ediyoruz. Doğalgaz konusunda şuanki haliyle etkilenmez Türkiye ama daha ileri giderse etkilenir. Bizim dengeleri çok iyi takip etmemiz gerek. Devletler arasında ebedi dostluk, ebedi düşmanlık diye bir şey olmaz. Menfaat dengesi vardır.

TECRÜBELER KULLANILMAZSA TARİH TEKERRÜR EDER”

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa İriş, üç gün sonra, siyasi hayatımızın önemli bir kırılım noktası olan 28 Şubat Post Modern Darbesinin yirmi beşinci yılı olduğunu hatırlatarak, “Geçenler geçti. Bizim inancımızda zerre kadar iyilik, zerre kadar kötülük karşılıksız kalmaz. Adalet mutlaka yerini bulur. Diğer taraftan hepimiz biliyoruz ki geçmişle yaşanmaz. Ancak ibret alınır. Kazanılan tecrübeler kullanılır. Eğer kullanılmazsa tarih tekerrür eder” dedi. Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa İriş, siyasi hayatımızın önemli bir kırılım noktası olan 28 Şubat Post Modern Darbesinin yirmi beşinci yılı öncesi o günlerde yaşanlar hakkında bilgiler verdi.  İriş, Saadet Partisi İl Başkanlığı toplantı salonunda yaptığı basın toplantısında ülkemizin son 50 yıllık siyasi hayatına baktığımızda, önemli kırılım noktalarının görüldüğünü hatırlattı.  27 Mayıs 1960 Darbesi, 12 Mart 1971 Muhtırası, 12 Eylül 1980 Darbesi, 28 Şubat 1997 Post Modern Darbesi ve 15 Temmuz 2016 Darbe Girişimi gibi olayların yaşandığını hatırlatan İriş, “Adı üzerinde darbe. Her bir darbenin ülkemize ve halkımıza çok ağır maliyetleri oldu. Halkımızın bugün yaşadığı sıkıntılarda bu darbelerin önemli payı olduğu, bilinen bir gerçektir” dedi.

Üç gün sonra, siyasi hayatımızın önemli bir kırılım noktası olan 28 Şubat Post Modern Darbesinin yirmi beşinci yılı olduğunu dile getiren İriş konuşmasını şöyle sürdürdü: “Neydi 28 Şubat? Halkın oylarıyla seçilmiş, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde güven oyu almış bir hükümetin antidemokratik, post modern operasyonlarla düşürülüşü. Başbakan Erbakan Hoca’mızın 54. Hükümeti ne yapmıştı da bu operasyonlara muhatap oldu? Fadime Şahin’ler, Ali Kalkancı’lar nereden çıktı? Hükümete balans ayarları ne anlama geliyordu? Daha pek çok soruyu sormak mümkün. Halbuki, hayat pahalılığı altında ezilen tüm kesimlere, işçisiyle, memuruyla, esnafıyla, çiftçisiyle, emeklisiyle tüm çalışanlara, beklenenin üzerinde zamlar verilmişti. Bu imkanlar, vergiyle, borçla değil, ülke kaynakları harekete geçirilerek, tatlı reçetelerle sağlanmıştı. Denk bütçe yapılarak devletimizin borçlanma ihtiyacı asgari seviyeye indirilmişti. Kutuplaşma yerine, Devlet-Millet kaynaşması sağlanmıştı.  Nüfusu bir milyarı aşan 8 Müslüman Ülke ile kısa adı D-8 olan Ekonomik İş birliği Teşkilatı kurulmuştu. Türkiye’mizin huzur içinde kalkınmasını, birlik, beraberlik ve kardeşlik ruhunun güçlenmesini, kendi çıkarları için tehlike gören dış güçler, ülkemiz içinde ayartabildikleri kişi ve çevreleri kullanarak, her birine görevlerini dikkatle yaptırdılar. Ve hükümeti yıktılar.

15 GÜNDE 15 YASA GEÇTİ

Aradan çeyrek asır geçti. Köprülerin altından çok sular aktı. 54. Hükümetin yıkılışından sonra oluşan dumanlı havada çok şeyler yaşandı. Bankalar hortumlandı. Sanki ülkede adam kalmamış gibi, Ecevit’in sonradan “En Büyük Hatam” diye tanımladığı Kemal Derviş, Amerika’dan getirildi. Bakan yapıldı. 15 günde 15 yasa çıkarıldı. 70-80 senedir halkımızın alın teri birikimleri ile oluşturulan pek çok kurum, kuruluş talan edildi. Şeker Yasası, Tütün Yasası ve buna benzer 15 yasa çıkarıldı. Kemal Derviş 2002’de CHP’den Milletvekili seçildi. Yapacağını yaptı. 9 Mayıs 2005’te Milletvekilliğinden istifa edip Amerika’ya uçtu.   Bütün bunlar, tamamıyla yerli ve milli olan 54. Erbakan Hükümetinin yıkılmasından sonra yaşandı. O kadar çok haksızlıklar yapıldı ki. Zamanın usta gazetecisi Mehmet Ali Birand, çalıştığı gazetenin manşetine şunları taşıdı; “yatacak yerimiz yok” Geçenler geçti. Bizim inancımızda zerre kadar iyilik, zerre kadar kötülük karşılıksız kalmaz. Adalet mutlaka yerini bulur. Diğer taraftan hepimiz biliyoruz ki geçmişle yaşanmaz. Ancak ibret alınır. Kazanılan tecrübeler kullanılır. Eğer kullanılmazsa tarih tekerrür eder.

YÖNETİM ACİL ÖNLEMLER ALMALI

Bugün ülkemizde yaşanan hayat pahalılığı ve geçim darlığının halkımız üzerinde ağır etkileri vardır. Bu durumun süratle düzeltilmesi için, yönetimin acil tedbirler alması lazımdır. Zira gelir dağılımı adaletsizliği giderek artmaktadır. Nüfusun %20’sini oluşturan en yüksek gelir grubunun, toplam gelirden aldığı pay yaklaşık %50 olur iken, Nüfusun diğer bir %20’sini oluşturan en alt gelir grubunun aldığı pay, sadece %6 olmaktadır. Bu dağılım adil değildir.”

 

 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
İriş, “Türkiye, Rusya-Ukrayna arasında önemli rol oynayacaktır”

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

Giriş Yap

Edirne Postası - Edirne Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!