Esasında çok farklı bir konuda yazacaktım fakat gördüklerim bu konuyu öncelik haline getirdi bir anda.
Yoksa sizlere bizim asmayı nasıl budadığımdan bahsedecektim.
İlk dakikadan itibaren eleştirilerde bulunmanın doğru olmadığını biliyorum.
En son yazacağımı en baştan sorayım öncelikle belediyede yapılan sosyal yardımları kim ve ne kadar denetliyor acaba.
Biliyorsunuz uzun zamandır belediye tarafından yakınlarını kaybeden yurttaşlara bir nebze destek olmak amacı ile akşamları evlerine bazı ikramlar gönderiliyor.
Gayet güzel dayanışma anlayışı.
Akşam ezanından sonra okunan dualar sonunda da gelen paketler gelenlere dağıtılıyor.
İşte paketin içinde etli pilav, tatlı, ve içecek bulunuyor.
Hijyen kurallarına uygun paketlenmiş kim kullanacak ise paketi kendi açıyor veya daha sonra tüketecek ise evine alıp gidiyor.
Buraya kadar her şey normal…
Bu arada bir soru daha,
Şehirde ticaret borsanın et kesim tesisleri kapandı mı acaba?
Ya da kasaplar kesecek hayvan bulamıyorlar galiba ikisinden bir açıklama olursa öğreniriz.
Komşumuzun cenazesi vardı birkaç gün önce 18 yaşında evlatlarını trafik kazasında kaybettiler.
Allah rahmet eylesin.
Akşam ezanından sonra bizim hanımda duasına katılmak üzere eve geçti.
Allah kabul etsin duası okundu.
Çıkışta da verilen belediyenin ikramlarından bir paket içeriye girdi ama hışımla…“yazık valla yazık belediyenin layık gördüğü pakete bak”
Masanın üstüne bıraktı ve gitti o sinirle.
Az evvel sordum ya kasaplar kesecek hayvan bulamıyor ya da ticaret borsasının et kesim tesisleri kapalı.
Paketin içinde şeffaf Jelatin’den dolayı içini görebiliyorsun az pilav ama seyyar pilavcıdan alınma gibi duran nohutlu pilav yazık…
Zaten kimsenin bir şey hali yok hazırlayacak biliyorsunuz ve kardeşim pilavın üstüne et koymanız bu kadar lüks bir şey mi?
Paketin içindekiler,‘’az pilav NOHUTLU, az irmik helvası, 170cc ayran’’
İşte cenaze evine bunu layık görüyor belediye yetkilileri.
Başka alanlarda harcamaya doyamayanlar burada tasarrufa gitmişler belli.
Ufak işler mide bulandırır sonunda.
Aileler bu ikramı zaten kendi imkanları ile ya da komşularının destekleri verebilme imkanına sahip.
Buradaki olay belediyenin destek çalışması sosyal belediyecilik alanına giriyor.
Yapılan işlem yurttaşları bir nebze de olsa rahatlatmak ve acılarını paylaştıklarını göstererek destek olma olayı.
Bu işi ya hakkı ile yapacak ve ikramı gerçekleştireceksin ya da hiç yollamayacaksın
Bu iş sokak pilavcısı anlayışı ile olmuyor.
Kim denetliyor bilmiyorum bu işleri fakat,
‘’YURTTAŞIN ACILI EVİNE NOHUTLU PİLAV GÖNDERMEK HİÇ YAKIŞMIYOR BİLİNE’’
Göreve gelen yeni belediye başkanı ve ekibi bu küçük sorunu inceleyip çözerek göreve başlar ne dersiniz.
Sorun belki de üretimi yapan firmada ya da düşük maliyetli bir paket istemiştir belediye yetkilileri.
Fakat iki tarafında izah edilecek yanı yok.
Uyarıyı yapma yurttaşlık görevimiz sesimizi kim duyar bilmiyorum.
Seçim dönemi bir boşlukta doğmuş olabilir bahsettiğimiz bir aksaklık sadece;
Ama sosyal belediyecilik anlayışına yakışmıyor,
‘’Nohutlu pilav göndermek’’
