Saros Körfezi’nde Keşan Kent Konseyi rehberliğinde Saros Gönüllülerinin sürdürdüğü tüm mücadeleye ve açılan davalara rağmen likit doğal gaz limanı ve boru hattı hafriyat ve inşaat çalışmalarının büyük bir hızla devam etmesi üzerine Saros Gönüllüleri açıklamada bulundu.
Yapılan açıklamada, “Saros Gönüllüleri tarafından binlerce kişiyi temsilen üç ayrı iptal davası açılmış, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na 45 bin ıslak imzalı itiraz dilekçesi, sunulmuş, ayrıca change.org’dan 120 bin imza toplanmıştır. İlk hazırlanan ÇED raporu için Kasım 2019’da yapılan keşifte on bilirkişin tümünün lehimize verdiği karara istinaden Edirne İdare Mahkemesi Çevresel Etki Değerlendirmesi raporunu iptal etmiştir. BOTAŞ’ın itirazı ile Çevresel Etki Değerlendirme iptal kararı Danıştay tarafından bilirkişi sayısı on çift sayı usulden bozulmuş, bu sürece paralel pandemi koşullarında 2009-7 sayılı genelgeye dayanarak 2. Çevre Etki Değerlendirme Raporu’na olumlu karar verilmiştir. Saros Gönüllüleri bu rapor içinde yürütmeyi durdurma ve iptal davası açmıştır. Şu anda tam bir karmaşa mevcuttur.
2.ÇED iptal davası ve 1. ÇED usulden bozma kararı için 2020 Kasım ayında yapılan tekrar keşif sonucunda Bilirkişi Raporları da lehimize gelmiştir. Hukuksal süreç tamamlanmadan ve arazi sahiplerine bilgi verilmeden ata topraklarına Acele Kamulaştırma ve el koyma yoluyla girilerek inşaata başlanması nedeniyle Edirne İdare Mahkemesi’ne yapılan Yürütmeyi Durdurma başvurumuza, bilirkişi raporlarının lehimize çıkmasına ve tüm ara karar süreleri tamamlanmasına rağmen henüz cevap verilmemiştir. BOTAŞ A.Ş. tarafından yapılan projenin bölgeye faydası söz konusu olmazken, Katar’dan gelen doğalgazın Avrupa’ya sevkiyatı amacıyla sadece dış ticaret için yapılmaktadır. Proje alanı ve boru hattı boyunca tarım alanları zarar görmüş, Anayasa 169. Maddesi ile koruma altına alınan yanmış orman arazisinin kullanımı yanında on bine yakın ağaç kesilerek orman varlıklarına da zarar verilmektedir.
Dünya’nın kendi kendini temizleme özelliğine sahip olan üç denizden biri ve Captan Cousteau tarafından Karadeniz’e eşdeğer dip güzelliği tescillenen Körfez’in 100 bin tonluk dev LNG kargo gemilerinin girmesiyle 10-20 yıl sonra İzmit Körfezi gibi olması kaçınılmazdır. Bu hukuka, bilime ve insan haklarına aykırı inşaatın durdurulması için Edirne İdare Mahkemesi’nden acilen yürütmeyi durdurma ve ÇED iptal kararı beklemekteyiz. Saros Gönüllüleri olarak tek amacımız; bölgenin en önemli turizm potansiyeline sahip Körfez’in tüm doğal güzelliğiyle, canlıları ve bitki örtüsünü koruyarak gelecek nesillere taşıyabilmektir. Proje alanının az ötesinde bulunan diri Ganos fay hattının olası bir depremde bölgeye vereceği tahribatı öngörerek, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca Saros Özel Çevre Koruma Bölgesi ve Saros Körfezi Kültür ve Turizm Gelişim Bölgesi ilan edilmişken aynı Bakanlık tarafından telafisi mümkün olmayan zararlarla inşaat alanı yapılmasını kabul edemiyoruz.
Saros Körfezi’nde yaşayan tüm canlılara, havamıza, suyumuza, denizimize, ormanımıza sonuna kadar sahip çıkacağız. Çünkü yaşadığımız ülkeyi sevmek ve önceki kuşaklardan aldığımız emaneti bizden sonraki kuşaklara devretme sorumluluğu bunu gerektirir”denildi.
