Edirne Tunca Nehri’nde yosun ve çöp kabusu adeta yine hortladı. Edirne’nin hem tarım arazilerini sulamakta hem kışın taşkın, yazın kuraklıkla gündeme gelen Tunca Nehri yine yosun ve çöplerle kaplanmış durumda. Tunca Köprüsü’nden geçen turistler ve yerli vatandaşlar nehrin yosunlarla kaplanması ve çöplerin suyun üzerinde yüzdüğü haline acıyarak baktı.
Tunca Nehri’nin çevresini sivil toplum kuruluşları, çevre platformları ortaklaşa temizlese de, nehrin içine yetkili kurumlar haricinde müdahale edilemiyor. Tunca Nehri’nin halini gören vatandaşlar yosun görüntüsünün haricinde nehre atılan çöplerin insanlığın büyük ayıbı olduğunu ve utanç duyduklarını dile getirdi.
“YETKİLİLERİN TEMİZLEMESİ DEĞİL, İNSANLARIN DUYARLI OLMASI ÖNEMLİ”
Tunca Nehri’nden geçerken gördüğü kirlilikle utandığını söyleyerek herkesi doğayı koruma konusunda duyarlılığa davet eden Edirne’de yaşayan Nurgül Taşdemir “Söyleyecek bir şey yok. Görünen ortada herkes duyarlı olsa, herkes düşünceli olmalı. O çöplerin bir kere suyun içinde ne işi var. Sözün bittiği yer. Nerden bakarsan bak her yer çöp yuvası. İnsanlar geleceğini düşünsün, çocuklarını düşünsün. Yani bunu yapmasınlar. İnsanın gördükçe içi acıyor yani. Yetkililer temizlik yapıyor ama insanlar aklını değiştirmedikçe, yani duyarsız kaldığı müddetçe yetkililerin yapacağı bir şey yok. Yetkili temizliyor ama tekrar aynı işlem olduğu zaman yetkililer buna ne yapsın? Mesela pikniğe geldiklerinde yanlarında getirdikleri yiyecek çiçeklerin çöplerin poşete doldurup gitseler çok güzel olur.
Mesela benim önerim şöyle ben mesela, hani pikniğe falan gittiğim zaman ilk yapacağım iş kendim ve çocuklarıma öğretmek amaçlı yanımda mutlaka poşet götürürüm. Piknik artıklarımı olduğu yere bırakmıyorum da poşetin içine koyuyorum. Arabamla nerede çöp kovası, konteynır bulursam götürüp onun için atıyorum. Hani herkes böyle yapmış olsa zaten çöp problemi yalamayacağız. Ben geçen gün ormana gittim içler acısı yani. Sadece benim dememle değişse? Dediğim gibi insanların ilk başta kendini, düşüncelerini değiştirmeleri lazım. Kendilerini değil, geleceklerini düşünmeleri lazım. Çünkü çocukları büyüyor, torunları büyüyor, güzel gelecek günler için güzel şeyler bırakmamız gerekiyor. Ben düşünüyorum, o düşünüyor ama başkaları yok. Dışarıdan gelen misafirimiz olsa bu görüntüyü gösteremem. Şurayı gösterseniz her şeyi anlatıyor yani. Çok şaşırdım. Kuraklık geliyor, yavaş yavaş. Ormanlar yanıyor. Attığım in bir şişe, bir ağacın kül almasına sebep oluyor, bir nehrin kirlenmesine, canlıların zarar görmesine sebep oluyor”şeklinde ifade etti.
Başka şehirden gelen vatandaşlarda Edirne gibi tarihi ile ön plana çıkan şehrin, böyle bir görüntüye izin vermesini yakıştıramadıklarını söyledi.
