Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İrfan Coşkun, “Aşırı beslenmek iyi beslenmek demek değildir. Afrika’da yetersiz beslenme var siroz oluyorlar, biz de aşırı beslenme karaciğer yağlanması ve arkasından başka hastalıklar ortaya çıkıyor.” Dedi.
Prof. Dr. Coşkun, doğal beslenmeye özen gösterilmesi gerektiğini belirterek, yazın yaz sebze ve meyvesini, kışın da kış sebze ve meyvelerini tüketilmesi gerektiğini söyledi. Et yıkıldıktan sonra ortaya çıkan ürik asit grubunun böbreklere zamanla zarar verdiğine dikkat çekti.
Sabah kahvaltısını bütün Diyetisyen ve Dahiliyeci meslektaşlarının önerdiği gibi iyi yenmesi gerektiği ve güne kuvvetli başlanması için önerildiğini dile getiren Coşkun, “Öğlen yemeğinde aynı şekilde mideyi çok fazla doldurmamak suretiyle iyi yemek lazım, ama akşam yemeğinde dikkatli olmak lazım. Et, vücuda alındıktan sonra karaciğer tarafından metabolizeme edilir. Et yıkıldıktan sonra ortaya çıkan ürik asit grubu böbreklerden atılıyor. Bunlar aynı zamanda böbreğin ince dar kanallarını kırık cam parçası gibi keser. 5 yıl 10 yıl gibi süreçlerde aşırı protein tüketiminden böbreklerde hasarlar oluşur. Sindirimi kolay gıdalar tüketmek lazım. Aşırıya kaçmayalım.” ifadelerini kullandı.
“ŞIKAYETLER DAHA SONRA TEKRAR ORTAYA ÇIKARSA LABORATUVAR VE RADYOLOJIK BAKILMALI”
Coşkun, “Tedaviye hekime gidenler, aile hekimi olabilir bu, dahiliye hekimi olabilir ve bir tedavi reçete yazılır. Bu reçete ile hasta yaklaşık bir hafta 10 gün ilaç kullanır, ardından iki hafta daha iyileşme süreci tanıyarak bu hastalıkla ilgili şikayetlerinin 1 ayda geçmesini bekleriz. Bir ay geçerse ve hasta iyileşirse güzel, peki bu şikayetler daha sonra tekrar ortaya çıkarsa o zaman daha derinlemesine araştırma yapmak gerekir. Veya ilaç tedavisine rağmen şikayetleri geçmezse o zaman da yine laboratuvar olsun radyolojik olsun görüntüleme yöntemleri ile hastalığın araştırılması gerekmektedir. Kilo kaybı olan hastalar, tuvalet alışkanlığı değişikliği olmuş hastalar, ailesinde genetik olarak kansere yakalanma riski olan kişilerin o organları ile ilgili daha yakından, chechk-up’tan geçmeleri gerekmektedir. Tüm bunların yanında çağımızda artan koruyucu madde ve hormon içeren gıdaların ortaya çıkmasıyla beslenme şekli çok değişti.” Diye konuştu.
“DOĞAL BESLENMEYE ÇALIŞALIM”
Coşkun,” Doğal beslenmeye çalışalım, yazın yaz sebze ve meyvesini tüketelim, kışın kış sebze ve meyvelerini tüketelim. Dolayısıyla bunun dışında aynı şekilde sofradan tıka basa kalkmamak vücut için son derece yararlı bir yöntemdir. Balkanlarda ve Trakya bölgesinde aşırı derecede et tüketiliyor. Bu gıdaların azaltılmasında fayda var, günlük 120 gram proteine ihtiyacımız var. Bunu et, süt, yumurta, peynir, kuru fasulye, mercimek gibi gıdalardan alabiliriz.
Aşırı beslenmek iyi beslenmek demek değildir. Afrika’da yetersiz beslenme var siroz oluyorlar, biz de aşırı beslenme karaciğer yağlanması ve arkasından başka hastalıklar ortaya çıkıyor. Tüm bunların ışığında şikayet başladığı zaman önemsememe konusunda uyarmak isterim. Yani şikayetiniz 1-2 gün en fazla sürüyorsa hekime gitmekte diretmeyelim. En yakın devlet hastanesi ve ya aile hekiminize gidin. Sağlık kurumlarında sorunlarınızın çözülmediği durumlarda 3. Basamak üniversite hastanesine de gelebilirsiniz ama sırayı bozmamakta fayda var.” Şeklinde konuştu.
