Edirne Valiliği’nin çalışmalarıyla Parke Taş Hazır Beton Üretim Santrali ve Palet Üretim Tesisi açılışı gerçekleşti.
Açılışa Edirne Valisi Ekrem Canalp, Ak Parti Edirne Milletvekili Fatma Aksal, Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, Edirne İl Emniyet Müdürü Mustafa Alçalar, Keşan Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu, Havsa Belediye Başkanı Aydın Balkan, İl Genel Meclis Başkanı Mehmet Geçmiş MHP Edirne İl Başkanı Zakir Tercan, Edirne Çevre Koruma Vakfı Müdürü Ali Eraslan, İ kurum müdürleri ve valilik personeli katılım gösterdi.
“1 GÜNLÜK ÜRETİMDE 3 BİN METREKARE KİLİT TAŞI ÜRETİMİ YAPACAK”
Edirne Çevre Koruma Vakfı Müdürü Ali Eraslan “ Edirne Nakliyat Madencilik anonim Şirketi kamu sivil iş birliği ile kurulmuş bir şirket olarak tesislerimizi Edirne Halkının hizmetine sunmuş durumdayız. Saatte 90 metreküp hazır beton üretimi yapacak tesisimizin kurulumu tamamlanmış durumdadır. Yine içerisinde bulunduğumuz bu tesis binamızda 8 saatlik günlük üretim kapasitesi bin metrekare 1 günlük üretimde de 3 bin metrekare kilit taşı üretimi yapacak tesisimizi tamamlamış durumdayız. Yine yan tarafımızda ahşap işleme tesisimizi tamamlanmış durumda. Toplamda 3 tesisimiz Edirne Nakliyat anonim Şirketi ile Edirnelimize hizmet vermeye başlamış durumdayız. Tesisler Edirne’mize hayırlı uğurlu olsun.
“O SABRETTİKLERİ GÜN GELDİ”
Ak Parti Edirne Milletvekili Fatma Aksal “inşallah bugün üretime başlayan bu tesisler Edirne’mizin köylerinden, kasabalarına kadar her köşesine. Taşımada biliyorsunuz lojistik çok önemli bir yer tutuyor. İnşallah daha ekonomik olarak Edirne’mizi güzelleştireceğiz. Köylerimize gittiğimizde muhtarlarımız taş talep ediyorlardı. İnşallah o sabrettikleri gün geldi. En kısa zamanda Edirne’mizi güzelleştireceğiz. Kamu özel iş birliği ile yapılan bu tesisin hayırlı olmasını diliyorum”dedi
“ENİNDE SONUNDA BETONU KULLANMAK GEREKİYOR”
Edirne Valisi Ekrem Canalp “ ben birey olarak betonu sevmiyorum, betondan da hoşlanmıyorum. Ancak sevmediğim ve hoşlanmadığım betonun bir zaruret olduğunu da kabul ediyorum. Bugün dünyada kurmuş olduğumuz bu medeniyetin her alanında betonla beraber yaşamak gibi bir zorunluluk karşı karşıyayız. Ama siz tutarda kentleri betonla boğarsanız bu farklı bir durumdur. Ama betonu da makul ve mantıklı şekilde kullanmak bizim açımızdan gerçekten zaruret. Hangi işi yaparsak yapalım, hangi projeyi yürütmeye çalışırsak çalışalım eninde sonunda mutlaka ve mutlaka betonu kullanmak gerekiyor. Bizlerde yapmış olduğumuz pek çok işte, projede beton kullandığımız için, bunu da hangi koşullarda ne şekilde gerçekleştirebiliriz sorusunun cevabını burada bulduk. Meriç Nehri’nin kenarında. Meriç’in bereketi sadece tarımsal anlamda bereket değil, Balkan Dağları’ndan koparıp getirmiş olduğu kumlarda Meriç’in bereketinin bir parçasıdır.
“SADECE BETON DEĞİL PARKE TAŞI OLARAKTA EDİRNE’YE KAZANDIRMIŞ OLACAĞIZ”
Bu kumlar şu anda buraya gelmiş olan konular sadece ödünç yaşların değil İstanbul’un dokuma ihtiyaçların bir kısmını karşılıyor sadece İstanbul değil yükleme boşaltma terminalin sayısı beşe çıktı. Dolayısıyla burada bu haldeyken de çok yüksek bir kapasiteyle kumları alıp memleketimizin değişik yerlerine götürme imkanı artmış oldu. Bu bize her zaman başka faydayı sağlıyor. Çünkü Edirne dediğimiz zaman aklımıza hep seller geliyor. Özellikle de Meriç’in nehrinin taşmasıyla oluşan sellerle oluyor ve bu bizi rahatsız ediyor. Burada Kum ocağını Edirne’ye sağlamış olduğu en büyük fayda da burada ortaya çıkıyor. Çünkü eğer dağlardan kopup gelen kumları biz bu çökertme havuzunda önce çökertip daha sonrasında o kumu nehirden toplamaz almazsak bu durumda bu kum nehir yatağı üzerinde birikiyor. Nehir yatağı üzerinde biriken kum daha sonra nehir yatağını daraltıyor nehir yatağını da sel sulara geldiği zamanda nehir yatağı taşıma kapasitesi daraldığı için ve suyu dışarı taşırıyor. Dolayısıyla Bu Kum ocağının Edirne de bulunması Edirne için gerçekten beton gibi aynı şekilde zarurettir. Bu kumu mutlaka Edirne’ye zarar verdirmeyecek şekilde buradan bertaraf edilmesi ve taşınması gerekiyor. Kum ocağı burada bu fonksiyonu yerine getiriyor. Bu Kum ocağı aynı zamanda beton üretim tesisi ile de farklı bir fonksiyon daha yerine getirecek. İhtiyaç duymuş olduğumuz beton neredeyse yarı yarıya bir maliyetle kamu kurum kuruluşlarımızın ihtiyaçlarına giderme imkanı bulacağız. Sadece beton olarak değil aynı zamanda parke taşı üretim tesisi olarak da burada bu tesisi Edirne’ye kazandırmış olacağız. Bu bize neyi sağlamış olacak parke taşı tesisi ile birlikte Edirnemizin 253 köyü var 16 belediyesi var 96 mahallesi var, bütün bu idari birimlerin hepsi ihtiyacı olan parke taşını da yine burada çok uygun koşullarla, neredeyse yarı fiyatına yakın bir fiyatla karşılama imkanına Edirneliler kavuşmuş olacak. Bu tesisin Edirneliler için faydalı olmasını temenni ediyorum. Bu testin hayata geçilmesi de Edirne nakliyat anonim Şirketi sayesinde mümkün olmuştur. Bu şirket bundan yedi yıl önce kamu özel ortaklığı şeklinde kurulmuştu. Ancak şirketin ortaklık olarak beraber yapılan bir aktivitesi yoktu, şu anda yapılmış olan bu tesislerle beraber kalmaya özel güzel bir alana kavuşmuş olacak.
“DÜNYANIN EN BÜYÜK LASTİK SAVAKLI BARAJI”
Bu tesisimizin hemen ardından üç nehir bir şehir faaliyete geçiriyoruz. Bu proje çerçevesinde kendi sınıfında dünyanın en büyük lastik savaklı barajını yapıyoruz. Dünyanın gene kendi alanında en büyük elektrik santralini de Meriç’in üzerinde kurmuş olacağız. Şu anda projemizin en ehemmiyetli kısmını yüzde 70’ini bitirdik. Burada kurmuş olduğumuz şantiye kurulmuş olan iki ya da üçüncü şantiyedir.
30 dönüm bir arazi üzerinde muazzam bir şantiye sağlamlaştırma çalışması yapıyoruz. Beş katlı bir bina düşünün beş katlı bir bina kadar sağlam zemini buluyoruz. Sağlam zeminde nehir tabanını tekrar inşa ediyoruz. Dünyada kuracağımız kendi sınıfındaki en büyük barajı da sağlam zemin üzerine kurmuş olacağız. Buda her yönüyle bizim açımızdan fayda sağlamış olacak. Bu tesisi yaparken ben hep aynı şeyi hayal etmiştim. Meriç’in kumları öbür taraftan Lalapaşa‘nın toplarını oradaki çimento fabrikasına işlenecek Meriç kumuyla Lalapaşa toprağa bir araya gelerek burada parke taşına dönüşecek o parke taşı da bizim 253 köyümüzdeki köylülerimizin ayağını tozdan çamurdan kurtarmış olacak. Gerçekten de gece gündüz çalışıyoruz. Edirne’de şu anda gecede çalışan başka bir şantiye var mıdır emin değilim. Ama bir şeyden eminim bizim 3 nehir 1 şehir projemiz sadece gündüzleri değil geceleri de çalışmaya devam ediyor.
“DENİZ SINIR KAPIMIZ FERİBOT İSKELEMİZ”
Yine Edirne’mizde Enez’de yapmış olduğumuz projelerden biri deniz sınır kapımız ve feribot iskelemiz . Edirne’nin de bölgenin de hem turizmi hem ekonomisi açısından son derece önemli olduğunu düşündüğüm 135 metre uzunluğunda 45 metre genişliğinde 8 metre derinliğinde olan bu projenin iskelesini tamamladık.
“BÖCEK MEKTEBİ İÇİN AHŞAP İŞLEME ATÖLYESİ”
Böcek mektebi ile alakalıda biz malum beraber gittik ilk çivilerini çaktık. Ancak firmalardan teklif aldığımız zaman çok yüksek fiyatlı teklifler geldi. Sebebini araştırdığımızda şöyle enteresan durum çıktı. Biliyorsunuz bu sene. Batı Karadeniz Bölgesi’nde sel felaketin olduğu zaman memleketin en büyük tomruk depoları o selde zarar gördü ve o tomruklar denize aktı. Yine orman yangınlarından dolayı kereste ve tomruk imalarında belli sıkıntılar yaşandı. Türkiye’de kereste fiyatlarında anormal bir yükseliş oldu. Bu işi teklif sunan firmalarda bu artıştan dolayı bize sunmuş olduğu teklifte çok anormal teklif sundular. Bizim böcek mektebimiz tabanından çatısına kadar her şeyiyle en yoğun şekilde keresteyi, ahşabı yoğun şekilde kullandığımız binaydı. Bende bu işi firmalara verip çok yüksek bedelle yapmak yerine kendimiz. Yapalım istedik. Bu işi kendimiz yapmaya karar verdik. Bugünde 3 tesis açılışını yapmaya burada karar verdik. Beton üretim, parke taşı tesisi aynı zamanda ahşap işleme atölyemizi de faliyete geçirmiş oluyoruz. Ahşap işleme atölyemiz sadece bölcek mektebi için ihtiyaç duymuş olduğumuz ahşabı işlemekle kalmayacak. Bundan sonra Edirne’de yapacağımız Edirne’de bütün tarihi binalara uygun ahşap işlerini de çok uygun koşullarla çok daha fazla binayı kurtarmayı beraberce kavuşmuş olacağız.
“MOTOCROSS PROJESİ’NİN YÜZDE 80’İ TAMAM”
Diğer projemizde moto cross projemiz. Malumunuz uluslararası motocross yarışlarını yapabileceğimiz olanakta bir tesis olarak ortaya koyacağız dedik. Bu tesisin esasında yüzde 80’i bitti. Geri kalan sadece üst yapı olarak kısım kaldı. Çoğu tek katlı yapılar. Zemin üzerine koyacağımız yapılar. Maliyeti son derece düşük yapılar. Biz bu projeyi tek başımıza yapmadık. Türkiye motocross Federasyonu. İle yaptık. Uluslararası standartlarda tesis olarak dizayn ettik. Motocorss Federasyonu Afyon’da düzenlenen motocorss yarışmasında bakarak Edirne’de belli tadilatlar isteyeceklerini iletti. Kendileri de Ekim ayı içerisinde raporlama yaptılar. Kendileri Edirne’ye gelmek suretiyle ne tür tadilatlar istediklerini bir çalıştay çerçevesi içerisinde uluslararası standartlarda yapabileceğimiz yarışamalrı proje halinde hayata geçirmiş olacağız. Yapmış olduğumuz işler bugün, önümüzdeki yıl için değildir. Bütün işlerde gelecek on yıllar boyunca faydalı olacak işleri yapmaya çalışıyoruz”dedi.
