Yıl 1944. 5.5-6 yaşlarındayım ve açlık yılları. Rahmetli çok değerli Babacığım merhum Arif Orunç işsiz kalmış. O yıllarda KIRKLARELİ’NDE yayınlanmakta olan rahmetli Ali Rıza Dursunkaya’nın sahipliğini yaptığı, YEŞİLYURT Gazetesinde görev teklifi almış ve çalışmak üzere Ailemizi de Kırklareli’ne götürüyordu. O yıllarda Kırklareli’ne giden tek araç ise Buharlı Kara Tren.
Karaağaç’tan Buharlı trene binerek, Kırklareli’ne gidiyoruz. Yine o yıllarda bir zamanlar Osmanlı Devletinin sınırları içinde yer aldığı için, bizi taşıyan trenimiz daha sonra Yunanistan’ın devlet kurması ile Yunan toprağına dahil edilen Pityon şehrinden geçiyordu. Pityon tren istasyonundan geçmekte olan Türk trenleri istasyondaki Yunan görevlileri tarafından, bir denetimden geçiriliyor, daha sonra ise yoluna devam etmeleri için izin veriliyordu.
1944 yılında yaşım bir hayli küçük olmasına karşın, bugünler bütün detayları ile aklımda kalmış. Trenimiz, Yunan topraklarından geçerken camın önünde durmuş, tarlalarda çalışmakta olan tarım işçilerini seyrediyorum. O sırada tarlalarda çalışan kadınlı erkekli işçilerin arasından Türkçe kelimeler duymaya başlamıştım. Seyretmekte olan trenimize doğru yapılan seslenişler, çoğunlukla şöyle oluyordu: ‘’At bir sigara, at bir ekmek ve at bir Gazete’’. Küçük yaşıma rağmen bu isteklerden çok etkilenerek, büyük bir üzüntü yaşamaya başlamıştım. Daha sonra ise rahmetli Babam Arif Orunç , benim üzüldüğümü fark ederek bana yatıştırıcı sözler söylemeye başladı. Bu insanların çoğunlukla Türklerden oluştuğunu, o anda Yunanistan’da da büyük bir açlık sıkıntısı yaşandığını anlatmıştı. Olayı bugün gibi hatırlıyorum, o gün gözlerimden yaşlar akmıştı.
AÇLIK YILLARINDA ZAMANIN CUMHURBAŞKANI RAHMETLİ İSMET İNÖNÜ YUNANLILARA TONLARCA YİYECEK YARDIMI YAPTIRMIŞTI
Daha sonra öğrenim ve gençlik yıllarımda bu konuda okuduğum kitaplarda; Tekirdağ Limanı’ndan gemilerle Yunan halkına destek olmak üzere, onbinlerce ton yağ, pirinç, un, fasulye, nohut, mercimek gibi gıda desteği yapılmıştı.Tekirdağ limanından Yunanistan’ın Selanik limanına 15 bin ton gıda maddesi götürmek üzere hareket eden bir Türk gemisi, kötü hava şartları nedeniyle Marmara’da batmış. Ve geminin iskeleti yıllarca sonra yapılan bir araştırma sonunda bulunmuş ve geminin gıda maddesi taşımakta olduğu belirlenmişti.
YUNANLILARIN AVRUPA DEVLETLERİ TARAFINDAN KIŞKIRTILARAK TÜRKLERE DÜŞMAN EDİLMESİ BİZDE BÜYÜK BİR ÜZÜNTÜ YARATIYOR
Diğer taraftan,Batı Trakyalı bir ailenin çocuğu olarak benim çok yakından izlediğim Yunanistan’ın bu hasmane tutumu ve geçmişe ait bu hikayeler, bende hala travmatik bir üzüntüyü uyandırıyor. Bizler iki yakın komşu olarak, emperyalist ABD VE AB’nin kendilerine silah satmak amacı ile, üzerimize yönlendirilmelerine izin vermemelerini öneriyorum ve bekliyorum.
Emperyalistler, Türkiye , Yunanistan gibi ülkelerden üs değil toprak almak peşinde koşuyorlar. Akıllı olalım, aklımızı kullanalım. ONLARA BU KONUDA KESİNLİKLE FIRSAT VERMEYELİM. BU BÖYLE BİLİNMELİ.
EVDE KALIN-SAĞLIKLI KALIN.
