AK Parti Edirne İl Başkanı İlyas Akmeşe, Edirne Belediyesi’ne bağlı personel A.Ş.’nin SGK’ya olan faiz hariç 16 milyon liralık borcundan dolayı kentin en değerli 5 arsasının SGK’ya borç karşılığı ipotek verilmesini eleştirerek, Edirne Belediyesi’nin yakın dönemde 10 milyon TL’lik bir kredi kullanmasına rağmen SGK’ya bir kuruş ödememelerinin çok manidar olduğunu söyledi.
AK Parti Edirne İl Başkanı İlyas Akmeşe dün partisinin konferans salonunda düzenlediği basın toplantısı ile gündemdeki konuları değerlendirdi.
“HIZLI TREN PROJESİ TAMAM”
Akmeşe, Edirne-Halkalı Hızlı Tren Projesi’nin temelinin atılmak üzere olduğunu belirterek, “Geçen ay bunun temelini atacaktık. Fakat aksilik oldu, bu aya kaldı. İnşallah Allah kısmet ederse Sayın Bakanımız ve Avrupa Birliği Komiserinin de katılımıyla ayın 25’inde, (yarın) saat: 11.00’de tarihi Karaağaç Tren İstasyonu’nda inşallah biz Sayın Bakanımızın da katılımıyla Hızlı Tren Projesi’nin temelini atıyoruz” dedi.
“KITALARI BİRBİRİNE BAĞLAYAN BİR PROJE”
Hızlı Tren Projesi’nin çok stratejik bir proje olduğuna değinen Akmeşe, “Ülkemizi Avrupa Birliği’ne bağlayan hatta kıtaları birbirine bağlayan bir proje. Daha Asya’dan Londra’ya kadar uzanan bir proje. Tabi bunun en önemli safhası da Halkalı ve Edirne arası. Edirne, bölgemiz ve ülkemiz için hayırlı ve uğurlu olsun” dedi.
“EN DEĞERLİ ARSALAR İPOTEK EDİLDİ”
Akmeşe daha sonra geçtiğimiz hafta içerisinde yapılan olağanüstü belediye meclis toplantısında görüşülen Belediye’nin, SGK borçlarıyla ilgili konuşarak, kentin en değerli arsaları arasında yer alan toplam 5 arsanın borç karşılığı SGK’ya ipotek edildiğini söyledi.
Konuşmasına AK Parti dönemindeki Enez Belediyesi’ni örnek göstererek devam eden Akmeşe, “Onunda şirketi var. Oda 2015 yılında kurulmuş ve güzelde işlerde yapıyor esasında, kar getirici bir şirket. Yeni Edirne Belediyesi’nin şirketi gibi değil” dedi.
Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan’ın yanlış bilgilendirildiğini söyleyen Akmeşe şunları anlattı;“Geçtiğimiz günler de Olağanüstü bir Meclis toplantımız oldu. Hiç beklemediğimiz bir anda çok enteresandır belediyenin borçlarına dair Edirne’nin çok önemli ve Belediye’ye ait olan bazı yerler maalesef borçlarına karşılık Sosyal Güvenlik Kurumu’na haczedildi.
Belediye’nin şirketinin kurulalı 1,5 yıl olmuş. Burada kaç kişinin çalıştığını ben tam olarak bilmiyorum. Fakat ne hikmetse 1,5 yıl içinde Sosyal Güvenlik Kurumu’na olan borçlarını hiç ödememişler. Bir ara bir taksitlendirme yapmışlar ama maalesef onu da ödememişler. Tabi Belediye Başkanımız o gün baktım örnekler veriyor özellikle AK Partili Belediyelerden. Bende Enez’i örnek aldım. Daha önce Enez Belediyesi AK Parti belediyesiydi. Onunda şirketi var. Oda 2015 yılında kurulmuş ve güzelde işlerde yapıyor esasında, kar getirici bir şirket. Yeni Edirne Belediyesi’nin şirketi gibi değil. En son Edirne Belediyesi’nin şirketine müdür olarak atananları veya yönetime atananları da biliyorsunuz. Eş, dost, birilerine buradan gelir sağlasın diye kurulan bir şirket gibi gözüküyor Edirne Belediyesi’nin ki.
“ENEZ BELEDİYESİ’NİN ŞİRKETİ, GELİR GETİREN, KAYNAK SAĞLAYAN BİR ŞİRKET”
Enez Belediyesi’nin ki öyle değil. Gelir getiren, belki Enez’in bundan sonraki süreçte bile en çok maddi kaynak sağlayacak bir şirket, Taş şirketi. 2018’in Nisan ayına kadar Enez Belediyesi’nin şirketinin Sosyal Güvenlik Kurumu’na bir kuruş borcu yok. Sayın Başkan o gün öyle bir şey dedi ki, sanki Enez Belediyesi’nin 30 milyon borcu varmış gibi Sosyal Güvenlik Kurumu’na. Maalesef o bilgide yanlış. Bir sürü yanlış bilgi verdiği gibi veya yanlış bilgilendirildiği gibi bu konuda da yanlış bilgilendirilmiş başkan. Enez Belediyesi’nin şirketinin 2018’in Nisan ayına kadar neden borcu yok. Çünkü bu ihaleyle devlet kurumlarına veya şirketlere taş satan bir şirket. Malzeme satıyor. Bunun da ihaleye girebilmesi için devlet kurumlarına özellikle de Sosyal Güvenlik Kurumu’na borcu olmaması lazım. Zaten borcu olmadığı için bu ihalelere giriyor ve taş satıyor. Ondan sonraki CHP Belediyesi bu süreçte, altı ayda ne kadar borç yaptı, onu ben bilemem. O onların sorunu. Eğer öyle bir borç varsa onların cevap vermesi gereken bir konu.
“10 MİLYON TL’LİK KREDİDE, SGK’YA BİR KURUŞ ÖDEMEDİLER”
Edirne Belediyesi yakın dönemde 10 milyon TL’lik bir kredi kullanımı yaptı. Yani bir buçuk seneden beri bir niyetleri olsa, ha bir de şunu söyleyeyim. Üstelik biliyorsunuz bir önceki mecliste de kredi kullanmak için yetki istedi, bizim arkadaşlarımızın karşı çıkmasına rağmen, ret oyuna rağmen o mecliste CHP ve İYİ Parti’nin oyuyla kredi kullanmasının yetkisini de aldı. Bildiğim kadarıyla 10 milyon TL’lik bir kredi kullanmış. Bu krediyi de esasında bu devlet kurumlarına olan borçları ödemek için kullandı, öyle söylemişti bize. Fakat bu 10 milyon TL’yi de nereye kullandığını bilmiyoruz. 10 milyon TL krediyi kullanmalarına rağmen SGK’ya bir kuruş ödememeleri de çok manidardır. Bunu da sorgulamamız lazım.
“EDİRNE’DE HER ŞEY GÜZEL Mİ OLDU? DAHA KÖTÜ MÜ OLDU?
Seçim kampanyasında, ‘Her şey güzel olacak’ diye bir sloganları vardı. Hakikaten her şey Edirne de çok güzel mi oldu? daha kötü mü oldu? onu biz halkımıza bırakıyoruz. Ben soruyorum. 5 seneden beri ve bu altı aydan beri güzel olan ne var Edirne’de? Bana biri çıkıp bunu söylesin. Şu işte güzel oldu Edirne’de desin, Belediye’nin yaptığı hizmetlerden. Ama insanların, vatandaşlarımızın yararına. Altyapı sorunumuz vardı, devam ediyor. Ulaşım sorunumuz vardı, devam ediyor. Otopark sorunumuz vardı, devam ediyor. Var da var, sorunlar bitmek bilmiyor.
“ÇÖZÜM OLARAK SADECE ZAM YAPIYORLAR”
Biz her mecliste bu ETUS veya altyapı gibi problemlerden kurtulamadık. Her meclis gündeminde bunlarla uğraşıyoruz. Yeni Edirne Belediyesi’nin görevi toplu taşımada ETUS’u kurtarmaksa buyursunlar kurtarsınlar o zaman. Hep söylüyoruz, ETUS bitmiştir, hizmette edemiyor ve üstelik ortaklarına gelir de elde edemiyor. Zam yaparak vatandaşların üzerine daha fazla yük bindirerek bu işi çözemezler. Bir an önce Edirne Belediyesi şehiriçi taşımacılığınla ilgili yeni bir düzenleme yapması lazım. ETUS’tan şikâyeti olmayan bir vatandaş gösteremezsiniz. Mutlaka şikâyeti vardır kullananların. Ama yıllardan beride aynı şikayetler devam ediyor. Maalesef çözüm olarak da sadece zam.
Evet her şey güzel oldu. Gülüyorum ben, sloganları da buydu arkadaşların. Ama Edirneli vatandaşlara, Edirnelilerin sesine kulak versinler. Edirne maalesef iyi yönetilmiyor ve kötü yönetilmeye de devam ediyor. Beş sene önce bunları konuştuk, beş sene sonrada aynı şeyleri burada tekrar konuşacağız. Böyle giderse aynı sorunları konuşacağız.
“ARIZA BİLİNMEDEN KULAKTAN DOLMA LAFLARLA BİLGİ VERİLMEMELİ”
Su problemi yaşadık. Yani Başkana öyle yanlış bilgi veriyorlar ki basın açıklaması var. Başkan şöyle bir şey diyor. ‘Kayalı Barajı’ndan çiftçilerimize su verilmiş, ondan dolayı alttaki sular Edirne’nin su şebekesine verilmeye başlamış’. Yalan, külliyen yalan. Şu anda Kayalı Barajı’nda, Edirne’nin 2,5 yıl idare edecek su kapasitesi var. Oradaki arızayı bile tespit etmekten yoksun bunlar. Oradaki arızayı DSİ tespit ediyor ve gideriyor. Şöyle öyle bir sorunda kalmadı. Ama arızayı bilmeden kulaktan dolma laflarla insanlara yanlış bilgi vermesin başkan veya ona kim söylediyse yanlış söylemiş. Oda çıkıp özellikle Edirne Televizyonu’nda ben dinledim, öyle bir açıklaması vardı.
“SADECE SU BORUSU DÖŞEMEKLE ALTYAPI OLMUYOR”
Tabi enteresandır, altyapı diye başladı. Binevler tarafına birkaç adet su borusu döşedi. Ama sadece altyapı su borusu döşemekse, eyvallah, ona da kabul. Ama Edirne’nin altyapısı kanalizasyonda dahil çöktü, çöküyor. Edirne’nin bir altyapısı yok şu anda. Kendi imkanlarımla yapacağım dedi, gördük ne yaptığını. Birde enteresandır, heralde ihale bittikten sonra başkanın bir açıklaması vardı, altyapı ihalesinin. Yani arıtmadan su temiz olarak çıkıyor. Ve 30, 40 yıl önce döşenen su borularından geliyor. En son Recep beyin yaptığı o borulardan geçiyor. Gelen o su zaten kirli. Arıtmadan çıktığı gibi gelmiyor ki, eğer öyle bir çalışma yapsaydı Recep başkan burada dediği gibi ilk önce bu su borularının değişikliği arıtmadan başlaması lazımdı ki, insanlar temiz su içsin.
“İÇTİĞİNİZ SUYUN TEMİZ OLUP OLMADIĞINI BELEDİYE’DEN SORGULAYIN”
Son zamanlarda içtiğiniz suyun uygun olup olmadığını lütfen Belediye’den sorgulayın. Uygunsuz olduğunu ben biliyorum, acayipte bir kokusu vardı. Bir çok şey söyleyebilirler size. Temizdi, içilebilirdi diye. Heralde başkan göstermiş önünde bir su varmış bunun gibi temiz diye.
“CESARETİ VARSA ÇEŞMEDEN SUYU KENDİSİ İÇSİN”
Eğer cesareti varsa o çeşmeden akan suyu içsin bakalım başkan veya gelsin sizin evinizden akan suyu içsin. Sorun başkana, şuanda çeşmelerden akan suyun uygunsuzluk gibi bir durumu var mı, yok mu diye, bakalım size ne cevap verecek. Edirneliler bunu hak etmiyor. Biz modern bir şehir, insanların birbirini sevip tanıdığı güzel bir şehirde, imkanları olduğunca geniş bir şehirde, yaşama şartlarının çok yüksek olduğu bir şehirde yaşamak istiyoruz. Maalesef yerel yönetimlerde Edirneliler bu hizmeti alamıyor’ dedi.
