İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Edirne’de Çilingirler Caddesi’nde ki esnaflarını ziyaret ederek esnaf ve vatandaşların sorunlarını dinledi. Lokantadan, nalbura, simitçiden eczaneye bir çok esnafla konuşup vatandaşları dinleyerek fotoğraf çektiren Meral Akşener, daha sonra İYİ Parti Edirne İl Başkanlığı’nda basın toplantısı düzenledi. Toplantıda İdlib, Ergene Nehri, Ekonomi, Trabzonspor, Trakya’da çiftçilerin şikayetleri gibi konulara değindi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “bu gezilerin bir amacı var. Biz uzunca bir zamandır sadece çok soyut daha sanal ve o buna şu hakareti etti. Bu buna şu hakareti etti. Üzerinden meclis çalışıyor. Liderler bunun üzerinden bir konuşma biçimi benimsedi. Ve fark ettik ki hiçbir gerçek gündem hiçbir gerçek problem konuşmaların içine girmiyor. Bunun üzerine partimiz olarak bir karar verdik. Ve ilçe ilçe, il il öncelikle esnaf ağırlıklı gezmek. Niye esnaf? Esnaf bu ülkenin bel kemiğidir. Esnaf siyasetin yürümesi ile ilgili yani bu ülkeyi kim yönetiyorsa iktidarı oluşturan siyasi yapının da bel kemiğidir. Fark edilmez ama en büyük istihdamı esnaf yaratır. Küçücük dükkanlarda asgari 2 kişi çalışır. Dolayısıyla en büyük istihdamı da esnaf yapar. O nedenle önce esnaftan başladık. genellikle siyasiler genel başkanlar bir şehre girer kapalı bir salon toplantısı yada bir miting yapar hadi bakalım eyvallah der. Şimdi seçim yok an itibari ile seçim var mı? Yok. Dolayısıyla zamanımız var. Propaganda yapmadan iktidarı kötülemeden sen nereye oy verdin sorusunu sormadan sadece insanımızı dinleyip ve bir aydır dikkat ettiyseniz, sadece gezdiğimiz il ve ilçelerin esnafının, kadınının, öğrencinin, emeklinin, işsizin bize söylediklerini konuşmaya yazıyoruz. Ve o konuşma ona göre yapılıyor”dedi.
Her şehrin kendine ait sorununu konuşmanın öznesi oluyor. dünden beri Edirne’deyiz 4’ncü ilimiz ilçeleri ile beraber gezdik. Bugün aynı zamanda Kırklareli’nin bir bölümünü gezeceğiz. Daha sonra gelecek hafta da Balıkesir’de olacağız. Her hafta mutlaka bir şehrimizin il ve ilçelerini gezeceğiz. Buradaki amacımız bizim siyasetçiyi gerçek gündeme gerçek probleme insanların derdine odaklamaya çalışmak. Bunu da yapacağıma inanıyorum. Ama bir hayalim daha var. Benim gezdiğim bu yerlere ağalarda gelsin görsünler bizzat kendileri dinlesinler. Bir hayalim daha var. Esnaf diyoruz. Müşteri velinimettir. Şimdi siyasetin velinimeti de seçmendir. Uzunca bir zamandır kutuplaşma üzerinden siyaset yapıldığı için seçmen velinimet olmaktan çıktı. Şimdi el birliği ile velinimet yapacağız inşallah derdimiz budur”dedi.
Esnafları gezdikten sonra dinlediği sorunları paylaşan Akşener “4 ilde elektrik fiyatlarına yapılan zam öldürmüş, ikincisi doğalgaz olan yerlerde doğalgaz fiyatları öldürmüş, üçüncüsü maliyetlerin yükselmesi yani girdilerdeki fiyat artışı insanlarında alım gücünün düşmesi sonuçta satın almayı vazgeçirmiş kuruyemişçide, lokantada da çanta satanda da böyle hangi konuda iş yaparsa yapsın aynı dolayısıyla alım gücü yok. Satışlar düşmüş maliyet yükselmiş, karlık düşmüş kiralar aynı duruyor. Elektrik faturalarında geçen ay ile bu ay arasında 2 ile çarpılmış bir fark var. Ve esnaf çok zor durumda geçen sene 5 kişinin çalıştığı yerde ya ikiye ya üçe düşmüş. Yarın bunlar belki bir kişiye düşecek. Edirne’de kapanmış çok dükkan gördüm ben orada bir aile kapattı. Bir ailenin işi gitti. 2 kişi çalışıyorsa eğer onlarında oradan kazancı ortadan kalktı. Damat beyin tahmininden çok daha bir derin ekonomik kriz var. Gerçek kriz var. Gördüğüm o dur”dedi.
Trakya’da bir tarım bölgesi bununla ilgili eleştiri aldınız mı? Sorusuna yanıt veren Akşener, “Havsa’nın köyünden bir arkadaş ile karşılaştık. Ondan evvel süt inekçiliği yapan bir gençten bir hanımla lokantada karşılaştık. Ayrı ayrı sokakta karşılaştık. Yaşlısı genci hayvancılık yapan tarım ile uğraşanların şikayeti şu; hayvancılık için yem pahalı, mazot pahalı, baytar pahalı süt ucuz. Buna karşılık çiftçilik yapan için; elde kalıyor gene mazot, gübre, elektrik pahalı dolayısıyla ürettiğimizin fiyatları satın almaya yönelik elde kalıyor. Ana paradan yüzde 30-40-50 zarar eden çiftçiler söylediler. Bunun aynısının benzerini de biz Bursa’nın ilçelerinde de gördük. Çok ciddi bir üretim esaslı üretim istihdam odaklı tarımında da, sanayisinde de, esnafında da böyle bir ekonomik model ortaya konması lazım. Aranızda arkadaşlarımızla konuştuk. Sokakta söyleyenler oldu. Birde hukuk olarak çok büyük problem var. Adalete olan güven darmadağın olmuş durumda farklı farklı kararlar sebebiyle büyük olaylardan bahsetmiyorum. Küçük küçük olaylardan bahsediyorum. Bir hanım kulağıma eğildi; dayısı olan her şeyi yaptırıyor. Dedi. Mahkeme ile özel bir sorunu vardı. Tanıdığı olan bir hakim ve savcı için vatandaşın buna inanması kadar korkunç bir şey olamaz”dedi.
İdlib konusunda İYİ Parti’nin izleyeceği yolu dile getiren Akşener, “meclise gelip gelmeyeceğini bilmiyorum. Mesela darbe tartışmalarını da çok tehlikeli bulmuştuk. Çünkü bizim yurtdışında askerimiz var. Yani o çocukların moralini bozmayı onları yöneten komutanların moralini bozmayı doğru bulmadığımız için bizim bakış açımız Türkiye’nin çıkarıdır. Sadece bizim resmi hiçbir bilgimiz yok. Basından sizler aracılığı ile öğrendiğimiz gibi ama temel bir ilkemiz vardır. Türkiye’nin çıkarı neyi öngörüyorsa onun yanında dururuz”dedi.
İpsala’da Trabzonspor hakkında ki açıklamaları sorulması üzerine Akşener, “öncelikle Trabzonspor ile başlayalım çünkü spor Türkiye’de önemli. Benim konuşmam artı yeniden okunup dinlendiği zaman aslında ne dediğim ortaya çıkar. Bir hangi takım olursa olsun. Oraya siyasetçilerin elini olumlu olumsuz ellememesi gerektiğini söyledim. Futbolu veya daha geniş anlamda sporu siyasetin müdahalesinden uzak tutmanın doğru olduğunu söyledim. Bu genel ilke herkes için geçerli. Trabzonspor ile ilgilide şimdi Trabzonlular heyecanlı, canlı ve kulüplerine kalpten bağlı insanlar onlar için söylediğimi tekrar okunur dinlenirse söylediğim şey şu; Trabzonspor’un gayretlerini, mücadelesini bir tartışma konusu siyaset yapılmasın. Yani yıllardır mücadele eden fırtına gibi bir takımdan bahsediyoruz. Dolayısıyla bu takımın kendi gayreti kendi mücadelesiyle kazandığı itibarın, kazandığı sonucun üzerine gölge düşürmeyin dedim. Dediğim budur. Dolayısyla Trabzonspor’da Trabzonlular’da benim bu dediğimi çok iyi anladı. Fakat ilginç bir şey oldu. Damat beyin trolleri devreye girdi. Konuyu sulandırmaya kalkıştılar ama benim söylediğim açıktır. Spora hiçbir siyasetçi ben dahil karışmayın. Taraftarları birbirlerinin karşısına dikmeyin bari orada insanlar rahatlıyor. Sporun heyecanı içinde insanlar birazcık mutluluk buluyor. Bu mutluluğu ortadan kaldırmayın. Ve Trabzonspor’un haklı gayretli mücadelesinin üzerine de gölge düşürmeyin. Ben bütün takımlara başarılar diliyorum”dedi.
Ergene’nin 2015’te temizleneceği sözünü hatırlatarak göndermede bulunan Meral Akşener “Ergene için çok şaşırdım. 2015 yılında buraya gelip balık tutulacak. Yüzülecek içinde bildiğiniz zehir akıyor. 4’ncü derece zehirli su orada tarım yapılıyor. İçerisinde her türlü siyanüre kadar zehir var. Yapılacak tek bir şey var. Sanayi ve tarımı dengelemek. Sanayi olacak istihdam yaratıyor. Üretim yapıyor. Ama o fabrikaların arıtmaları doğru dürüst çalıştırılacak. Dünyayı yeteri kadar insanlar kirletti. Ergene bizim Anadolu’nun, Trakya’nın bu bölgenin su kaynağı zamanında balıkların olduğu bir yer ve siz alışmış olabilirsiniz onu görmeye ben şok geçirdim. Şimdi burada yüzmeyi burada balık tutmayı 2015 yılında önerip yapacağız deyip kaybolanları burada yüzmeye davet ediyorum”dedi.
Gezi olayları ile ilgili açıklamalarda bulunan Akşener, “gezi bir toplumsal itirazdı. Doğrusuyla eğrisiyle yaşandı ve bitti. Şimdi bütün bunları ben sizin gündemlerinizi sizin gerçek problemlerinizi örtmek üzere ısıtıp ısıtıp ortaya hükümet tarafından konulan bir tavır olarak görüyorum. Şimdi yalnız bir vahim durum var. İkidir oluyor bu bir tahliye ediyor. Beraat veriyor. Yada takipsizlik veriyor. Bir den bir şey oluyor. Sayın Cumhurbaşkanı sert bir şekilde konuşuyor hurra yeniden o insanlarda yeni baştan başka hakim, savcılarda o kararı da yok hükmünde kabul ediyor. Şimdi hukuk kavramın özelliği rızadır. Sanıklar tutukluların isimlerinden bağımsız vicdan demektir. Eğer birine başka birine başka bir hukuk uygulanırsa sıradan insanlar için söylüyorum. Bu çok bilinen davalar üzerinden sıradan kimsesi olmayan insanlarında hukukta yaşadıklarını üst üste koyarsanız o ülkenin insanlarının bu ülkenin hakimine, savcısına güveni kalmaz. İki konu beka meselesidir. Biri genç insanların ülkesine olan güveninin ortadan kalkması bir diğeri de hukuka olan inancın güvenin ortadan kalkmasıdır”dedi.
Edirne’de sokakta simit satan bir emeklinin derdini basın mensupları ile paylaşan Akşener “Ama arka planında bu kadar beceriksiz olamazlar arka planında ekonomide ki krizin Edirneli ağlıyor. Emekli bir arkadaş 66 yaşındayım dedi. Yağmur altında 75 simit alıyormuş her gün 18 simit satmış kaçını satacak 1 buçuk lira 10 kuruş zor kalır. Emekli maaşına bir katkı olsun diye evinde oturması gereken yaşlılıkta bir insan yağmur altında soğukta simit satmaya çalışıyor. Bunları unutturmak için yapıldığına inanıyorum”dedi.
