Mart ayında 80 Lira olan yem Nisan’da 100 Lira’ya dayandı. Yüzdelik zam besiciyi daha da zorlamaya başladı. Edirne Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği (DSYB) Başkanı Oğuz Akkuzu yem fiyatlarına gelen %20’lik zammın piyasadaki hareketliliği yarı yarıya düşürdüğünü belirtti. Akkuzu, “Süreci fırsat bilip fiyatları arttıranlara da devletimiz müdahale etmeli” dedi. Yem fiyatlarına gelen %20’lik zam üretimi yarı yarıya azalttı. DSYB Başkanı Oğuz Akkuzu, gelen zamdan sonra üreticinin hayvanlarının sayısını azaltmaya başladığını kaydetti. Akkuzu birlik olarak süreçte yapılan çalışmalara değindi ve yem artışlarından sonra üreticilerin hayvanlarına ayakta kalacak kadar yem vermeye çalıştığını kaydetti. Akkuzu fırsatçılara da seslendi ve şunları söyledi: “Personelimizi dönüşümlü olarak çalıştırıyoruz. Gerek veterinerlere gerekse merkezdeki bürolardaki saha çalışanlarına izin verdik. Haftanın belirli günlerinde çalışıyorlar. Ama veterinerler dönüşümlü olarak nöbetleşe çalışıyorlar. Bu süreçte bu şekilde yardımcı olmaya, mağdur etmemeye çalışıyoruz. Maalesef bu hastalık tüm ülkeyi olduğu gibi bizi de etkiledi.Aynı zamanda biz de üreticiyiz. Zaten yem fiyatlarında yıllardan beri bir derdimiz, sıkıntımız var. Yem üreticileri en küçük olayı bile fırsata çevirmeye çalışıyorlar. Şimdi %20’lik bir artış oldu. Yem çuvalının fiyatı 100 TL’ye dayandı. Tabi ki besicileri bir oranda etkiledi. Piyasalar biraz hareketlenmeye başlamıştı ama koronavirüsten dolayı şu anda gerek damızlık olarak gerek kesim hayvanları olarak işler düştü, şu anda kimse bakmıyor bu işlere. Kesim özellikle yarı yarıya düştü diyebilirim, tüketim azaldı.
Kesim yapan arkadaşlara soruyorum, yarı yarıya düştü. Satışlar da azaldı. Lokantaların, okulların kapalı olması kesimleri etkiledi. Büyük tüketim yerleri kapanınca tüketim de azaldı. Bu sefer fiyatları da geri çekmeye başladılar. 37, 38’lere dayanmıştı, 31, 32’lere düştü. Bu da üretici için biraz sevinmeye başlamıştı besiciler ama koronavirüsü yüzünden kursaklarında kaldı diyebilirim. Ufak bir kıpırdama vardı ama koronavirüs yüzünden o da ortadan kalktı. Kepeğin kilogram fiyatı 1100 TL civarlarındayken şu anda 1500 TL’yi geçmiş durumda. Aynı zamanda soya tonunda ithalatta 100 Dolarlık bir artış oldu. Ama soya ne kadar katılıyor yemeklere tartışılır, ne kadar etkiler. Burada biraz fırsatçılık söz konusu. Devletimizin bu işlere de el atmalı.
Nasıl süt artışlarında devlet de masanın bir kenarında oturuyorsa bu yem zamlarında da yem artışlarında da yem üreticilerini biraz frenlemeli.Şu anda meralarda hayvan otlatacak kadar otlarda bir büyüme olmadı. Bu kış kurak geçti. Her ne kadar havalar ılıman da gitse su olmadan yağmur olmadan meralarda bir yeşerme söz konusu değil. En son 15 gün önceki yağmurlarla meralar bir nebze olsun nefes aldı. Bundan sonra bir yeşerme olacaktır ama şu anda meralarda daha dert görecek kadar bir büyüme söz konusu değil.”
Büyük bir projemiz vardı. Koronavirüs dolayısıyla rafa kalktı, piyasaların biraz açılmasını bekliyoruz. Üreticinin ekim dikim zamanına gerek mazotuna gerek gübresine katkı olacaktı. Şu anda canlı hayvan borsası açık, hayvan pazarları kapalı. Ama sirkülasyon o kadar fazla olmadığından piyasalar biraz geriye çekildi, üreticiyi vurdu. İnsanlarda çekinme, korku var. Biraz da bu durumlar söz konusu. İnşallah kısa zamanda en az zararla atlatırız.
Fırsatçılara devletimiz el atmalı. Süt fiyatlarının artışında ne kadar masada devletimiz oturuyorsa bu yem artışlarında da devletimiz ‘dur’ demeli. Bir gelir gider maliyeti yapmak gerekiyor. Çemberi çok fazla daraltıp üreticiyi küstürmemek gerekiyor. Zaten insanlarda bu konularla ilgili bir yılgınlık, bıkkınlık var. Bunu daha fazla ayyuka çıkarmadan son üreticileri de küstürmemek gerekiyor. Üreticilerin yaş ortalaması Türkiye’de yüksek. Genç üretici kalmadı. Onları özendirici programlar yapılmalı. Üretici için en başta yem fiyatları geliyor. Ete zam geldi, kesim düştü ama kasapta et fiyatlarında bir değişiklik olmadı.
Sütte şu anda hiçbir hareket, ışık yok. Zaten süt üreticisi besiciden de perişan. Maliyetler çok yükseldi. Herkes hayvan azaltıyor. Yem artışlarından sonra üreticiler hayvanlarına yem vermek istemiyor. Kendi hayatlarını idame ettirecek kadar yem veriyorlar.”
