Edirne Belediye Başkanlığı tarafından Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 96’ıncı yılı nedeniyle ‘Cumhuriyet Yürüyüşü’ düzenlendi. Yürüyüşe katılan 7’den 70’e binlerce Edirneli de ellerine aldıkları Türk bayrakları ve fenerlerle İzmir Marşı söyleyerek Atatürk Anıtı’na yürüdü.
Cumhuriyetimizin kuruluşunun 96. yıldönümü nedeniyle düzenlenen yürüyüş Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan’ın katılımıyla Şükrüpaşa İlkokul önünden başladı. Binlerce Edirneli Türk bayrağı sallayarak İzmir Marşı eşliğinde Atatürk Anıtı önüne kadar yürüdü. Burada belediye bandosu eşliğinde saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu.
Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, Türk milletinin hiçbir terör örgütüne boyun eğmediğini, bundan sonra da asla eğmeyeceğini belirterek, “Rehberi Atatürk ve ilkeleri olan, yolu Atatürk’ün aydınlanma yolu olan, ışığı Atatürk’ünden alıp yüreğinde hisseden büyük Türk milleti asla yıkılmamıştır, asla yıkılmayacaktır” dedi.
Başkan Gürkan, Mondros Mütarekesi’nden sonra Havsa’nın Necatiye köyünde 4 yiğidin bir samanlıkta toplanarak, işgal ve mandayı kabul etmeyip Trakya Paşaeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’ni kurduklarını hatırlattı. Gürkan, “Ardından 5 ay sonra Mustafa Kemal, arkadaşlarıyla beraber Samsun’a çıktıktan bir müddet sonra Anadolu Müdafai Hukuk Cemiyeti’ni kurdu. Ama vatan bir bütündü parçalanamazdı. O yüzden Anadolu Müdafai Hukuk’la, Trakya Paşaeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’ni birleştirdi ve adına da “Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” dedi. Kurtuluş Savaşı’nın başlamasından önce bu cemiyet Kuvayi Milli oldu. Sonrasında Kuvayi Milli sel oldu, deprem oldu, çağ oldu, çağlayan oldu emperyalistleri Türk topraklarından atarak, Türkiye Cumhuriyeti oldu.” dedi.
Atatürk’ün geleceği çok iyi gören ve düşünen büyük bir lider olduğunu ifade eden Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, Cumhuriyet’in 29 Ekim tarihinde ilan edilmesinin de bu büyük zekanın bir sonucu olduğunu belirterek, konuşmasında Rıfkı Atay ile Mustafa Kemal arasında geçen bir diyaloğa değindi. Gürkan, “Atatürk’ün bütün kurtuluş savaşı boyunca yanından ayrılmayan Rıfkı Atay Cumhuriyet ilan edildikten birkaç yıl sonra bir akşam Atatürk’ün yanına gider ve sorar, paşam der bir şey sorabilir miyim? Elbette der paşa sor. Cumhuriyeti niçin 29 Ekim’de ilan ettik neden başka bir tarihte ilan etmedik ne özelliği var 29 Ekim’in ? Atatürk güler ve der ki, ‘bildiğin gibi biz 30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros’la yenilgiyi kabul ettik. Mondros’un üzerinden neredeyse 5 yıla yakın zaman geçti. Eğer biz Cumhuriyet’i 30 Ekim veya sonra ilan etseydik bu hain emperyalistler biz Türkiye’yi 5 yıldan fazla işgal ettik diyeceklerdi. Ben milletime güvenirim, ben Türk milletiyle onur ve gurur duyarım. Cumhuriyeti 29 Ekim’de ilan ettik ki bu emperyalistlerin hiç birisi biz Türkiye’yi 5 yıl işgal ettik diyemeyecekler. 1 gün bile olsa o 5 yıl zevkini onlara tattırmayacağım’ der. Böylesine düşünen, böylesine geleceği gören bir kurucumuz bir liderimiz var” şeklinde konuştu.
Bugün Türkiye’yi çeşitli söylemlerle bölmeye çalışanlar olduğuna da değinen Belediye Başkanı Gürkan, Türk milletinin hiçbir terör örgütüne boyun eğmediğini, bundan sonra da asla eğmeyeceğini söyledi. Gürkan konuşmasını şu cümlelerle bitirdi:
“Değerli hemşerilerim. Ülkelerin zaman zaman sıkıntılı günleri, anları olur, sıkıntılı dönemleri olur. Ama bir millet tıpkı kurtuluş savaşındaki gibi, tıpkı teröre karşı verdiğimiz mücadeledeki gibi, tıpkı 15 Temmuz’da ki gibi kadınıyla erkeğiyle genciyle yaşlısıyla bir ve beraber olursa, o milleti hiç kimse ve hiçbir şey yıkamaz. Bu gün bizi çeşitli nedenlerle, çeşitli söylemlerle bölmeye çalışanlar var. Güney doğumuzdan habire terör örgütünü kışkırtarak ülkemizi zafiyete düşürmek isteyenler var. Büyük Türk Milleti, Cumhuriyet’i kuran ve 96 yaşına kadar getiren bu millet hiçbir terör örgütüne, hiçbir çapulcuya, emperyalizmin hain emellerine boyun eğmemiştir ve bundan sonra da dünya var oldukça asla ve asla boyun eğmeyecektir. Biliyoruz ki rehberi Atatürk ve ilkeleri olan, yolu Atatürk’ün aydınlanma yolu olan, ışığı Atatürk’ünden alıp yüreğinde hisseden büyük Türk Milleti asla yıkılmamıştır, asla yıkılmayacaktır. Ne Mutlu Türküm Diyene.”
