Memleket Partisi kurucusu ve Genel Başkanı Muharrem İnce il başkanlığının açılış kurdelesini kesti ve ardından beyaz güvercin uçurdu.
Partisinin İl Başkanlığı binasının açılışına katılmak üzere Edirne’ye gelen Muharrem İnce, kent girişinde partililer tarafından karşılandı.İnce buradan konvoy eşliğinde şehir merkezine geldi. Daha sonra otobüsten inerek, yaya olarak dolaşarak, esnaf ve vatandaşlarla sohbet etti. Hemen ardından il başkanlığının açılacağı sokağa gelen İnce, caddede bina önüne kurulan stantta bir konuşma gerçekleştirdi.
İnce, tüm siyasi parti başkanlarını televizyonlarda tartışmaya davet ettiğini belirterek, “Siyasi parti genel başkanlarına televizyonlarda tartışmayı öneriyorum. Ben hazırım. İster teker teker, ister 5-6’sı bir yerde. Hangisi gelirse. Saraylı gelmeyebilir. Gelmesin, diğerleri tartışalım. Ama sayın Kılıçdaroğlu’ndan özel bir ricam var. Saraya giden CHP’li, seçim gecesi neredeydin? 12 bin sandıkta niye gözlemci yok? Muharrem İnce’yi televizyona fazla çıkartmayın. Bu gariban bu partiden niye ayrıldı?
Gel bunu milletin gözünün önünde bir tartışalım. Söz veriyorum millet sana hak verirse, kapatırız dükkanı sorun yok. Gel bakalım bir tartışalım. Utanmıyorlar mı ya genel başkan yardımcısı halk TV’nin genel müdürünü arıyor, fazla göstermeyin diyor yaa. Ya adam Cumhurbaşkanı adayı. Kimi gösterecek yaa. Aday olmayan genel başkanınımı gösterecek. Ne yapacak ki genel başkanı. Kaç para harcamadınız, gelin tartışalım. Kasada hazinenin verdiği kaç parayı tuttunuz, harcamadınız. Afişleri nasıl asmadınız. Sandıklara nasıl gözlemci koymadınız. Oy da vermediniz zaten. Gariban Muharrem İnce’de yesin kortizonlu iğneleri. Meydanlar da dolaşsın dursun. Bunu bir tartışalım televizyonlarda. Atatürk’ün emanetine kim ihanet ediyormuş gelin görelim bakalım.
“ELEKTRİK VE DOĞALGAZ’A ÜÇ SENEDE YÜZDE 128 ZAM YAPAN AÇGÖZLÜ KİM?”
“Sayın Erdoğan gıda fiyatlarındaki artışı şöyle açıklıyor. Diyor ki, ‘Üç-beş açgözlü bu fiyatları arttırıyor’ diyor. İşi bilmiyor. Yani bir, ekim alanları azaldı. İki, kuraklık var. Üç, gübre fiyatı çok pahalı. Bunlar hep verimi arttıran etkenler. Bunların hiç birisini konuşmadan sadece üç-beş açgözlü gıda fiyatlarını arttırıyormuş. Peki gıda fiyatlarını arttıran üç-beş açgözlüyü Erdoğan biliyor. Doğalgazı ve elektriği üç senede yüzde 128 arttıran açgözlü kim acaba? Onu biliyormusunuz? O açgözlü kim? Bende Edirne’den sesleniyorum. Madem sen gıda fiyatlarını çok arttıran açgözlülere seslendin. Bende elektrik ve doğalgaz fiyatlarını üç senede yüzde 128 arttıran açgözlüye sesleniyorum. Sende aynısın. Ne farkın var onlardan.
Meclis çalışamaz bir durumda. Ergene’nin kirliliğini araştıralım diyorsun. Milletvekilleri önerge veriyor. Cumhur İttifakı red diyor. Sedat Peker’in iddiaları var. İthamları var, itirafları var. Bunu araştıralım, red diyor. Polis intiharları var. Her gün bir polis intihar ediyor. Bunu araştıralım, red diyor. İşsizliği araştıralım, red diyor. Dolayısıyla meclis çalışamaz bir durumda şuanda.
“AYÇİÇEĞİ TARLALARINI GÖRDÜM İÇİM ACIDI”
Bugün İstanbul’dan Edirne’ye doğru gelirken yol kenarlarında gördüğüm bir şeyi paylaşmak istiyorum. Ayçiçeği tarlalarını görünce içim gitti içim. Dünya’da dışarıdan ayçiçeği yağı alan birinci sıradaki ülke kim biliyor musunuz? Türkiye. Ayçiçeği ithalatının yüzde 37’sini Türkiye yapıyor. Avrupa Birliği’nden fazla, toplamından fazla. Yazık, günah değil mi? Yani burada yapılacak bir tane iş var. Bu bölgede bitirilmemiş bir sürü baraj var. Yapılacak iş, ayçiçeğini dışarıdan almak değil, yapılacak iş, bu barajları biran önce bitirip, sulayarak, verimi arttırmak. Yapılacak iş bu. Ama ne yazık ki, iş bilmiyorlar, iş. Sürekli diş biliyorlar. Biz diyoruz ki, biz diş bilemiyoruz, biz iş biliyoruz.
Yine buğdayda TMO, tonuna 2 bin 250 lira veriyor buğdayın. Arpa’nın tonuna bin 750 lira. Dışarıdan aldıkları ne biliyor musunuz? Dışarıdan aldıklarına 2 bin 400 lira veriyorlar. Yani çiftçiye 2 bin 250 lira, arpada bin 750 lira. Dışarıdan satın aldıklarına 2 bin 400 lira veriyorlar. Yaaa dışarıya 2 bin 400 lira vereceğine, kendi çiftçine 2 bin 400 lira ver, daha çok eksin. Gerçekten üretime düşmanlar, yerli olan her şeye düşmanlar, bu toprağın insanına düşman bunlar.,
Türkiye’de hukuk çöktü, hukuk çökünce, marina ya da çöktüler, hotele de çöktüler. Yürütme güçlendi, yürütme işleri de arttı. Ne zaman ki yürütme güçlendi, yürütme işleri de Türkiye’de ne yazık ki arttı. Bakın yine bir itibar meselesidir gidiyordu. İtibardan tasarruf olmaz diyor. Gördünüz mü o sarayın fotoğraflarını, yazlık sarayın fotoğraflarını. Dün çıktı. Yani saraylar büyüdükçe, porsiyonlar küçülür. Unutmayın bunu.
Muhafazakar kardeşlerime bir çift sözüm var. AK Parti’ye oy verenlere bir çift sözüm var. Erdoğan bir haftadır İngiltere’de, Avrupa’da, ‘Aşıları parayla yapıyorlar, 50 sterlin, 100 Euro veriyorlar. Biz bedava yapıyoruz’ dedi. Halbuki Avrupa’da da bedavaydı. Burada ne yapmak istiyor biliyor musunuz? Diyor ki, ‘benim öyle bir kitlem var ki, ben aya merdiven yapıyorum dersem, onlar bana yine inanır’. Buna inanıyor buna. Yeni bize göz göre göre yalan söyledi yalan. Aslında muhafazakar vatandaşlarım size hakaret ediyor bu adam size hakaret. Birde bugün şimdi düzeltiyor. ‘Avrupa’da aşıyı nasıl hallettilerse biz de öyle hallediyoruz’ diyor. Bu işin vebali var.
Bu 20 yıllık iktidardan kurtulmamız lazım. Anahtar muhafazakar kardeşlerimizin elinde. Göz göre göre sarayları büyültüp, porsiyonları küçültürken, aşı konusunda millete yalan söylerken, ekonomiyi uçurumun kenarına kadar getirmişken, yıkık dökük bir ülke, hukuku çökmüş, yargısı çökmüş, eğitimi çökmüş, tarımı çökmüş bir ülke. Yeniden ayağa kalkmamızın yolu muhafazakar kardeşlerimizin elinde. Haddini bildirmelisiniz buna bu seçimde haddini. Millete yalan söylemenin ne demek olduğunu anlamalı bu.
Ne uzaktan eğitim var, ne yüz yüze eğitim var. YKS’de matematikte 40 soruda, 5,5 ortalama var. Eğer bir ülkenin evlatları, 2 milyon 400 bin öğrencinin girdiği sınavda, 500 bin çocuk barajı aşamıyorsa, her beş öğrenciden birisi 150 puan alamayıp barajı geçemiyorsa, 40 matematik sorusundan ortalama 5 tane yapıyorlarsa biz batıyoruz demektir. 20 yıl sonra iyi doktorlarımız, iyi mühendislerimiz olmayacak demektir. Kayıp bir nesil var, kayıp bir nesil.
Buraya gelirken öğrendim ki kurban bayramında Suriyeliler Suriye’ye gidecekler. Yoğunluk o kadar çokmuş ki şuanda randevu alıyorlar. Madem bayramda Suriye’ye gidebiliyorsun can güvenliğinde bir sıkıntı yok Türkiye Cumhuriyet’i yol geçen hanı mı? İnşallah Memleket Partisi iktidarında Suriyelileri vatanlarına bayrama gider gibi göndereceğiz” dedi.
