15 yaşından beri terzi olarak Edirnelilere hizmet veren Şenol Elüstü, boş zamanında artan kumaşlardan tasarladığı ve müşterilerin ilgi odağı olan maskeleri de yine ücret talep etmeden müşterilerine hediye ediyor. Annesinin vefatı sonrası terzilik mesleğine atılan Elüstü, sektörün de artık eskisi gibi olmadığını konfeksiyonların terziliğe büyük etki ettiğini ifade etti.
“MASKELERİ MÜŞTERİLERİME ÜCRETSİZ”
Pandemiyle beraber boş zamanlarında maske tasarladığını ve bunları satmak yerine müşterilerine hediye ettiğini belirten Terzi Şenol Elüstü “Ben şu an boşta kalan artan kumaşlardan maske yaptım. Bunlar öylesine aklıma geldi. Kimsede talep etmedi. Zanaatımızı konuşturmak istedik. Pandemi süreci de böyle bir şeye vesile oldu. Ben artan malzemeden maske yapıyorum. Parada talep etmeden müşterilerime hediye ediyorum. Hazır maskelerden bir kalıp çıkardım, kendime bir meşguliyet buldum, boş kaldıkça maske tasarlıyorum artan kumaşlardan. Müşterimde beğeniyor, buraya gelenlerin de dikkatini çekiyor. Artan malzemeden yaptığım için para talep etmeden dükkanına gelen müşterilerime hediye ediyorum”dedi.
“15 YAŞINRA TERZİLİK MESLEĞINE ATILDIM”
Annesinin vefatı ile okuyamayacağını düşünerek zanaat sahibi olmak için terziliğe seçtiğini vurgulayan Şenol Elüstü “83 yılından beri bu işin içindeyim ilkokul 4’e giderken annemi kaybettim. Ondan sonra okul okuyamadı. Terziliğe atıldık. 83 yılından beri de bu işin içerisindeyim. Ustanın yanında çıraklık yaparak öğrendik 15 yaşından beri bu işin içindeyim. Bir abim, bir kardeşim var. Annemin vefatından sonra okuyamayacağımızı düşünerek çil yavrusu gibi dağılma ak için biz de elimizde bir bilezik olsun istedik. Bu işe girdik”dedi.
“TERZİLİK MESLEĞI İYİCE ÖLDÜ”
Konfeksiyonların terziliğe darbe vurduğunu söyleyerek artık çırakta yetişmediğini dile getiren Elüstü, “ Eski işleri mum gibi arar olduk. Konfeksiyon terzileri iyice öldürdü. Kumaş pahalı Astar pahalı Millette hazıra yöneliyor. Terzilik iyice öldü. Arkadan yetişen terzide yok. Herhangi bir terzinin yanında da çırak yetişmiyor. Bu meslek gitgide de ölüyor. Çırak yok, çırak olmaya gelen de ilk olarak ne maaş vereceksin diye soruyor. Eskiden biz de öyle değildi. Eskiden çırak olarak teslim edilirken eti senin kemiği benim derlerdi. Ben Meriç Küplü’de Ali Günal’ın yanında başladım. 95 yılından beri de buralardayım. Bu dükkana da 2018’de geldim Modavizyon Fabrikası’nda da 22 yıl kaldım. Bir çocuğum var o da evli, süpermarkette çalışıyor. Çok istedim benim mesleğimi yapmasını ama merağı yok. Biz şu anda tamir üzerine yapıyoruz. Dikim çok kalmadı, kumaş pahalı dikim pahalı, biz yaparız dikim ama talep yok. Adam 2000 liraya mal olacak özel dikim yerine gidiyor 400 500 liraya 3 tane takım elbise alırım değiştire değiştire giyerim diyor.”diyerek sözlerini sonlandırdı.
