Edirne Sarayı ile ilgili 2022 yılında yapılan kazı çalışmaları, Deveci Han Kültür Merkezinde Edirne Valisi Kürşat Kırbıyık’ın katılımlarıyla düzenlenen konferansta değerlendirildi.
Konferansa, Vali Kürşat Kırbıyık ve eşi Dilek Kırbıyık’ın yanı sıra Vali Yardımcısı Ali Uysal, T.Ü Rektör Yardımcısı Ahmet Hamdi Zafer, Kurum Müdürleri ve kazı ekibinde yer alan öğrenciler katıldı.
Yapımına 1450 yılında başlanıp 1475 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından tamamlanan ve İstanbul’un fethinin ardından da uzun yıllar boyunca önemini koruyan Edirne Sarayı kazı alanında 2020 yılından itibaren yapılan çalışmaları sürdüren Doç. Dr. Gülay Apa Kurtişoğlu, yaptığı sunumda bugüne dek yapılan çalışmalar hakkında katılımcılara bilgiler verdi.
Kurtişoğlu, “2022 yılı için belirlenen çalışma programı çerçevesinde yapılan kazılarda 11 envanterlik eser, 184 etütlük eser bulunmuştur. Bulunan eserlerin kazı evinde konservasyonu yapılmış, yine buluntularının barkod sistemiyle kaydı gerçekleştirilmiştir. Ayrıca müdahale gereken alanlarda da korumaya yönelik konservasyon çalışmaları kazı ekipleri tarafından gerçekleştirilmiştir”dedi.
Edirne Sarayı’nın şehrin geleceği açısından çok müstesna bir yeri olduğunu ve bunu hep birlikte ayağa kaldırmamız gerektiğini vurgulayan Vali Kırbıyık ise konuşmasında; “Çok uzun zamandır kazılarla ilgili bir geçmişimiz var ama son 5 yıllık dönemde gerek hocam gerek ekibi fedakârca, özverili, büyük bir aşk ve şevkle bu kazı çalışmalarını sürdürdüler ve kazılarda çok da önemli bir mesafe kat edildi. Ben gerek şahsına gerek ekibine huzurlarınızda ilimiz adına şükranlarımı ve teşekkürlerimi sunuyorum. Edirne Sarayı bu şehir için son derece önemli bir yapı. Tabi bir tarafında şehrin mücevheri Selimiye var, ama diğer yandan en az onun kadar önemli bir yapıda işin idare ve yönetim kısmını düşünürseniz Edirne Sarayı. Çünkü biliyorsunuz yaklaşık bir asır boyunca Osmanlı Devleti’ne başkentlik yapmış bir şehir. Bugün de her konuşmamızda her ortamda bu şehri anlatırken özellikle altını çizdiğimiz temel özelliklerden biri en önemli unsuru payitaht ışığı olmamız. Dolayısıyla bunu ortaya koyabilecek en önemli yapı da Edirne Sarayı. Ben birçok konuşmamda şunun altını özellikle çizdim. Bu şehrin geleceği Edirne merkez açısından aslında iki noktada biri Kaleiçi, biri Sarayiçi. Sarayiçi’nde de bir an evvel artık kazı çalışmalarında da vitesi arttırıp, ihya çalışmalarında belli bir noktaya gelmemiz gerekiyor.
Gerek şehrimizde yaşayan insanlarımızla beraber gerek ülkemizin dört bir yanından bu şehrimizi ziyaret eden vatandaşlarımıza ve gerek yurt dışından gelen misafirlerimize Edirne Sarayı’nın sadece anı ve hikayelerle değil görseli ile de birlikte yaşatmamamız gereken bir sürece girdiğimizi düşünüyoruz. Bu açıdan Milli Saraylara devrinin çok önemli olduğunu değerlendiriyorum. Bu noktada Sayın Cumhurbaşkanımıza özellikle şükranlarımızı sunuyoruz, çünkü büyük bir bütçeli iş ve büyük bir ekip işi. Bugüne kadar bunu üniversitemizin de desteği ve üniversitelerin koordinasyonuyla yürütülmüş ama Edirne imkanlarının çok daha ötesinde bir işten bahsediyoruz. Çünkü bir tarafta da artık restore ve ihya çalışmaları var bunlar büyük bütçeli işler. Millî Saraylar ile birlikte bu süreçte çok daha hızlanacağımız bir dönem yaşayacağımızı düşünüyorum. Bir yandan hızla bir restore ekibi gelecek, yine görüşmelerimizi o şekilde yaptık.
Hocamın da içinde bulunduğu kazı ekipleri çalışmalarına devam edecekler. Geçtiğimiz günlerde yaptığımız basın toplantısında da ifade ettik. Burada 5 yıllık bir master plan var, ama kafa karışıklığını gidermek için söylüyorum. Bu şu demek değil. 5 yılın sonunda eserler ortaya konacak, 5 yılın sonunda ihya çalışmaları yapılacak diye düşünmeyin. Bundan bahsetmiyoruz. Etap etap bu sene de dahil olmak üzere yani 2023 yılında da çok ciddi ihya çalışmaları, kazı çalışmaları göreceğiz. Burada 100’ün üzerinde yapıdan bahsediyoruz. Konaklama, mekanları, kışlaları, harem bölümü bunların etap etap tamamen ayağa kalkacağı bir süreç olacak. Çok geniş bir alan Milli Saraylar Başkanlığına devredildi. Şu an kapalı cezaevi olarak kullanılan Mahmudiye Kışlasınında içinde bulunduğu alan Milli Saraylara devredildi. Yani Has Bahçesi ile birlikte tamamen Edirne Sarayı’nın eski tarihteki önemine yakışır görkemli günlerinde olduğu gibi yeniden ayağa kaldırılacağı, bu şehrin ve bu ülkenin istifadesine sunulacağı bir dönem yaşayacağımızı düşünüyorum. Bu noktaya gelmesinde birçok kurumun büyük gayretleri olmuş. Yeri geldiğinde TBMM Başkanlığımız sponsorluğunu yürütmüş. Yeri geldiğinde Kültür Turizm Bakanlığımız uhdesinde çok önemli çalışmalarımız olmuş çoğu zaman üniversitemizin uhdesinde olmuş. Bu kurumlarımıza da çok teşekkür ediyoruz. Bundan sonra bize düşen Valiliği ile Belediyesi ile diğer İl Müdürlükleri ve kurumlarıyla Üniversitesiyle şehrin tüm dinamikleriyle bu konuyu sürekli gündemde tutmak; çünkü bu şehrin geleceği açısından Edirne Sarayı’nın çok müstesna bir yeri var. Bunu hep birlikte ayağa kaldırıp bu şehrin de vatandaşlarımızın da gelecek kuşaklarımızın da istifadesine sunmak hepimizin ayrı ayrı sorumluluğudur diye değerlendiriyorum.” Dedi.
Konferansın ardından Vali Kırbıyık eşi Dilek Kırbıyık ve diğer davetlilerin katılımıyla Ressam Hayri Çizel Sergi Salonundaki “Edirne Saray Kazısı” temalı resim sergisinin açılışını yaparak, sergiyi gezdi.
