Uzun bir süredir yazılarımda Edirne’mizin şehir içi ulaşım sisteminde hizmet vermek üzere, hafif raylı sistem kurulmasını öneriyorum. Ancak, ilgililer şehrin engellerinin bulunduğunu ileri sürerek, bunun şimdilik mümkün olamayacağını öne sürüyorlar. Halbuki, şehir içi ulaşımda bir araç sıkıntısı çekildiği aşikar. Hatta aldığım duyumlara göre, 250 bin nüfuslu şehrimizde halen yolcu taşımacılığında çalışan minibüs sayısının, yakıt tasarrufu sağlanması amacı ile 74’e indirildiği iddia ediliyor. Eksiltilen araç sayısının muhakkak giderilmesi lazım. İşte bu nedenle bile Belediyenin uygun göreceği şimdilik bir veya iki hat üzerine ray döşenerek bu sistem denenebilir. Bu şekilde elde edilecek sonuca göre hareket edilerek, ileriye dönük plan ve projeler hazırlanabilecektir.
Şehir içi Edirne trafiğine bakıldığında; artık 20 kişilik araçların bu yükü kaldıramadığı, ekonomik sıkıntı çekildiği gün gibi aşikar. Öncelikli olarak düşünülebilecek bir iki hat, yetkililerce belirlenerek bu kesimlere ray döşenebilir. Hatta bu konuda Sayın Belediye Başkanımız Recep Gürkan, bir toplantıda bu hattın nostaljik olarak Karaağaç yönüne olabileceğini söylemişti. Bugüne kadar Sayın Gürkan’da bu konuda bir hareket olmadı. Bu hat döşenebilirse şehir içindeki diğer hatlar da zaman içinde gerçekleştirilebilir.
Bilindiği üzere, geçmişte bu gibi sistemler küçük şehirlerde gerçekleştirilmiş. Örnek vermek gerekirse, Almanya’nın Frankfurt şehrinde merkez Bankasında çalışmakta olan bir bayan hemşehrimiz, o şehrin Belediyesine giderek Frankfurt’ta ilk raylı sistemin (Tramvayın) ne zaman çalışmaya başladığını ve o zaman şehrin nüfusunun ne kadar olduğu konusunda bir araştırma yaptı. Aldığı bilgilere göre, Frankfurt’ta ilk raylı sistem (Tramvay) 1960 yılında hizmete girerek çalışmaya başlamış. Ve o zaman Frankfurt’un nüfus sayısı ise sadece 160 bin. Geçtiğimiz yıllarda Bursa’dan hafif raylı sistem için bir teknik ekibin Edirne Belediyesi tarafından getirtilerek, bu konuda şehrimizde bir inceleme yaptırıldığı biliniyor. Bu ekibin verdiği rapora göre, Edirne’nin nüfusunun ve dolayısıyla ekonomik yapısının bu sisteme uygun olmadığı kanısına varılmış. Biz de bu rapora karşın örnek olarak Almanya’nın Frankfurt şehrini göstermek istiyoruz.
Bir işi gerçekleştirmek için önce o insanın istemesi lazım. Sonra da bu işi gerçekleştirebileceğine inanması lazım. İşte; bizde kendinde bu güveni taşıyan kimse yok. PASİFİZ, AKTİF DEĞİLİZ.
Şanver ORUNÇ
Araştırmacı İletişimci Yazar
Sürekli Basın Kartı Sahibi
