TARİHİ KIRKPINAR GÜREŞLERİNİN TARİHÇESİ…

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Şanver ORUNÇ

Bugünlerde 661 cisi yapılan Edirne Tarihi Kırkpınar Güreşleri nin doğuş tarihi hakkında tarihçiler bugüne kadar  maalesef hiçbir araştırma yapmamışlar ama, güreşin Türk Milletine ait olduğu hakkında  elimizde geniş bilgiler bulunuyor. Tarihi Kırkpınar Güreşlerinin oluşumu hakkındaki elimizde bulunan bilgiler, halkımız arasında anlatılan bilgilere dayanıyor.

Eski Türklerde büyük bir tutku olduğu bilinen ve günlük yaşamdan ayrılmayan güreşin, başlangıç yılları da tam olarak belirlenemedi. Ancak, Koryaklar’ın tahtadan yaptıkları süs eşyalarının üzerinde güreşçi figürlerinin bulunmasına bakılırsa, güreşin ne kadar eski bir spor dalı olduğu daha iyi anlaşılır.

  1. Ö. 13. YY. ‘da yaşamış Hyung-Nü Türklerinde güreş en yaygın mücadele ve güç sporuydu. Sümerlerde de güreşin yaygın olduğu ve hatta yılın belli zamanlarında güreş bayramları yapıldığı yapılan kazılarda elde edilen tarihi bulgularla kanıtlandı. Oğuz Türklerinde güreşin her türüne (yağlı, karakucak, aba güreşi vb.) yer verildiği de Dede Korkut Destanlarında rastlanılıyor. Gılgamış ve Dede Korkut Destanları Sümer, Akat tarihleri ve tüm buluntular, güreşin ilk defa Türkler tarafınfan yapıldığının kesin kanıtları.

Yeryüzüne Orta Asya’dan başlayan göçlerde çeşitli Türk Boylarının aralarında yaptıkları güreşler birbirinden farklıdır. Bunlar şekil ve usul bakımından birbirlerinden farklı güreş yapıyorlardı. Göç yolları aracılığı ile batıya yayılan güreş,  Türkler’in Anadolu ve Rumeli’ye göç etmeleri ile birlikte güreş buralara getirildi.  Bazı yerli ve yabancı yazarlar, ‘’Türklerin getirdikleri bu güreş stilleri, bu yörelerdeki güreş stilleri ile kaynaşmış, özellikle Ege  ve Trakya’da  yaygın plan  Yağlı Güreş,  (Bizans  Güreşi), Türkler arasında da benimsendi. ‘’ diye yazarak bu konuda büyük bir yanılgıya düştüler. Çünkü, bu bölgelerde yapılan Yağlı Güreşin, bizim  yağlı güreşimizle yakından uzaktan hiçbir ilgisi yok.  O yıllarda Ege ve  Trakya Bölgelerinde yapılan güreş  Yağlı Mermer Güreşi.  Bu güreş , içi kısmen yağ  doldurulmuş mermer  havuzlarda, anadan doğma çıplak ve yağlanılarak yapılırdı.  Bu nedenle kadınların ve çocukların izlemeleri yasaktı. Çoğunlukla ölümle veya ölümcül sakatlıklarla sonuçlandığı için Gladyatörler veya esirler güreştirilirdi.

Yapılan araştırmalar, Edirne’de  Tarihi  Kırkpınar Güreşlerinin, Edirne’nin 1363 yılında kesin olarak Türklerin eline geçmesinden sonra doğduğunu ortaya çıkarıyor.

1357 yılında Süleyman Paşa’nın geçici olarak  Edirne’yi ele geçirmesi  ile birlikte ( Ki, Edirne Türkler tarafından 3. Cü kez alınmıştır)  Bu nedenle, Kırkpınar  Güreşlerinin halk arasında bilinen tarihi güreşleri, yani  Kırk Gazi’nin (Yiğit) aralarında yaptıkları güreş  kesinlikle  (06-Mayıs-1357’de yapıldı. Çünkü, aynı yıl yani 1357’de  Rumeli Fatihi  Süleyman Paşa  BOLAYIR İLE SEYİTKAVAĞI arasında  Doğan’ı ile avlanırken atından düşerek öldü. Bu yüzden başka bir tarihte yapılması kesinlikle mümkün görülmüyor.

Edirne’nin alınmasından sonra  Murat Bey, bugün komşu Yunanistan toprakları arasında kalan  Kırkpınar çayırında, Kırkpınar Güreşleri’nin halk arasında anlatılan tarihi ile de örtüştüğü gibi, ağabeyi  Rumeli Fatihi  Süleyman  Paşa ve  Kırk yiğidin anısına  161 yılı yazında bir yağlı güreş  düzenlendi.

Kırkpınar Güreşleri’nin  halk arasında  anlatılan tarihine göre,; Murat Bey, 1361 yılı ilkbaharında güçlü bir ordu ile, Edirne  üzerine yürüdüğü sırada ordunun önünde ilerleyen Akıncılar, arkadaşlarının mezarlarının bulunduğu Samona  yakınlarındaki çayıra geldiklerinde, halk arasında bir anlatıma göre, çok sayıda Pınar’ın kaynadığını görerek, bu çayıra  ‘’Kırkpınar’’  adını verdiler. Ki;  bilindiği gibi ‘’Kırk’’ sözcüğü  Türkçe’mizde hem çokluk, hem de kutsallık belirtisi anlamı taşıyor.

Başka bir anlatım ise, tek bir Pınar’ın kaynadığını görerek, buraya ‘’Kırklarpınarı’’ adını verdikleri ve bu adın halk arasında zamanla ‘’Kırkpınar’’ olarak değiştiği şeklinde belirtiliyor. Her ne olursa olsun burada önemli olan, daha önce de belirtildiği üzere, bu çayırda güreşen Akıncılar’ın ( ki, hepsi birer güreşçi ve Başpehlivan oldukları biliniyor)  hiçbir şekilde anlaşmalı  yani şike güreşe tenezzül etmeden, ölünceye kadar eşi  görülmemiş bir mücadele vererek, canlarını vererek  yeni kuşak güreşçilere örnek olmalarıdır.

Yazımda son olarak şuna değinmek istiyorum. Kırkpınar  Güreşlerinin yaratıcısı  Rumeli Fatihi Süleyman Paşa, onu bir gelenek haline getirip 661 yıl gibi çok uzun bir süre devam etmesine neden olan  kardeşi ise rahmetli Murat Bey’dir.

ALLAH, BU İKİ TÜRK BÜYÜĞÜMÜZDEN  BİNLERCE DEFA RAZI OLSUN. MEKANLARI  CENNET OLSUN.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
TARİHİ KIRKPINAR GÜREŞLERİNİN TARİHÇESİ…

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

Giriş Yap

Edirne Postası - Edirne Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!